İç Göç

güney rüzgarýnýn kanadýnda
turuncu bir iskete kalmýþsam eðer
alnýma kurduðunuz riya pazarýndandýr belki de
býrakýn beni artýk yeþilin çocuklarý
unutun benden yana ne kalmýþsa

düþürmeyin boþuna o yaslý baþýnýzý avuçlarýnýza
yokum artýk bundan böyle
hatýranýzda


farzedin baþým sibiryadan baþlayayan
þimal ellerine kývrýlan bulanýk bir nehirdim
uðrayýp geçtim çoðrafyanýzdan sadece
dilime hiç anne sütü bile deðmeden
cýlýz büyüttünüz beni
beyazý sadece erik çiçeklerinden tanýdým..
farzedin kötüydüm


býrakýn beni kuzeyýn peltek dilli tez canlýlarý
sýcak bir denize vitrin duruyorum görmüyor musunuz
usandým artýk tuzlu yaðmur sularýnýzý içmekten
gözbebeklerimdeki ýslak þehirlerde bir daha dövüþemeyeksiniz
aspendosta eski bir trajedinin repliklerini zorlayacaðým bundan sonra
burnumda tütüyor o kýyýlar
güneþten söz aldým
kuruyacak artýk kirpiklerime astýðýnýz çamaþýrlar


bir sürur vakti indireceðim sandalý mý akdenize
palmiye desenli bermudamý sanmayýn size býrakacaðým
ve hasýr þapkamý...
ne kýzýlaðaçlarýn uðultusunu
ne dövdüðünüz çokuklarýn sesini duyacaðým..





Faruk Civelek


Sosyal Medyada Paylaşın: