Saatler...
Çapraz edip sýrlarý
Sabýrsýzlýkla çýkýyordu günden
En büyük husumet dildir diyerek
Derinleþiyor Gökyüzü
Týpký Mercan renkli elbise gibi kirpikleri siyah boyalý
Akþam gülünün suskun nefesi
Kýzýl bulutun teninden yalnýzlýk giyiniyordu umarsýz
Gecenin mizanýnda
Kaderin tebessümü sönüyor düþlerde
Getiremiyor yýldýz ýþýklarýný, saf ruhlar
Vururken benliðimi yitik masal sýyrýklarý
Çabalarýn hükmünden sabýr kefenledi ellerim
Az sonra diðer yanýmý mezar uðultusu sarar
Gecenin sýrat köprüsünde bir enkaz býrakarak
Oysa ben
Yolluk niyetine yanaðýma alýp gamzelerini
Gümüþi bir gölün seyrine iltica edeceðim
Sonra
Karanlýðýn ortasýnda siyah gölgeleri yýkayarak
Dökeceðim ay serenatýyla, gümüþ gri
Sürünsem de nefes nefese
Sus molasýnda
Tanýmsýz koyarsýnýz adýmý
Týpký adý aþk deðil mi?
Vur koynunda geceyi
Bir yaný sonsuzluk diðer yani
Uçurum ki
Tüm yeminlere mirastýr, dualarýn tan vakti
Söyle..þimdi
Sevdayý bilmeyene hangi gökler misal ki
Testiyi kendi gönlünde kýrýp
Veda edip çýkar, çýrak ehli
....