...SUS...
Sus, gül!
Sus, bilinmemeli.
Sus ki;
Ýçten demler, verilebilinmeli.
Her yerde de, o dilini kurma,
Kurt kuþ bile, bir þeyi bilmemeli.
Konuþma!
Ýçinde, yangýnlarda da savrulsan,
Yansan,
Kavrulsan da,
Kalleþliðin; tümden o hain hislerini de, yaþasan da.
Gül; sen benzeme, bülbüle,
Yere göðe bile dinletme,
Dillendirme
Dönmeye, aczi belli etme.
Dert sende yoðrulup, sende piþmeli.
Sorunu, yürekçe eriyiþte çözmeli.
Hayatýnýn gizemli olgularý, hazlarý,
Acý ve tatlýlarý,
Sadece, bir tek ancak seni bilmeli.
Ruhun o kor yangýnlarýn da lav oluþta, patlasan da.
Sen;
Ey güzellerin, biricik güzeli!
Bana, en büyük acýlarý bile tattýrsan,
Hayatýmýzý, kýzýl kanlara da bulasan,
Tek sensin bende olan, ebedi ve ezeli.
Herkes seni, aklar ve paklar içinde görebilmeli.
Sus!
Suçun; kimde olduðunu, kimse bilmemeli.
Hissedilmemeli!
Sus;
Karýþma adamlara,
Bu garip "SUÇLU" bulunup da, cezasýný çekmeli.
Bu ortamda; suçsuzlar, daraðacýnda idamlara,
Suçlular da nefessiz, tek bir boðuluþta gitmeli...
(05.05.2010)AZAP
NOT; Hak tecelli ediyor nasýlsa, bu kalleþ ortamlarda, suçsuzlar suçlu, suçlular, suçsuz nedense… Denizler… Kabarsa da yüzümüze bir tükürse…
Vatan deyiþte, kýnalý eller topraða bir bir düþüyor þehit… Dönme satýlýklar meclisimize giriyor, saltanatlar sürüyorsa… Yuh bize! Yuh! Hepimize… Daðlar inim inim inleyip eriyor, vicdanlarýmýz erimiyor ne hikmetse…
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.