Ten uyur,
Zihni uyutmak zor,
Ýçimde varlýðýný barýndýrýrken
Eylül güncesi gibi
Benlikteki fýrtýna
Nihayetsiz bir sessizlikte, arsýz nefeslerle yol alýr
Karanlýðýn üçüncü boyutu
Deðerken parmak uçlarýma
Bir iskelet gibi kýrýlmadan
Yüzünü güneþin parlatmadýðý
Bütün heceleri fýrçalarla sildim
Beyaza boyandý gülüm
Sonra
Gölgem dahi olmadan
Dokundum ay gecelerine
Labirentlerde dönüp duran masallarý dinledim
Kalabalýkta ki aydýnlýk
Gösteriþle yanan spot ýþýklarý
Her biri, ayrý bir sahnede
Alacaðý yok kimsenin kimseden
Aynalarý tutunca yüzlerine
Görmezlikten gelirler
Ama/
Kamaþýr gözleri
Yaðmurlarý hep bahar
Oysa mevsim senli bakar
Korkma..
Býrak ellerimi git
Aþkýn týlsýmý pencerelere yazýlmýyor
Gönül eylemi tel örgülerle çevrili
Karþýlýðý olmayan sözcükler gibi
Sana dönük
Býrak
Üþüsün eylül yorganýnda
Çýrpýnsada þifa diye dilleri, tüm tembelliðiyle
Nasýlsa Toprak çürütemeyecek sevdamý
Karanfil tarlasýnda
Saðýr ve hiçlik olsada her köþe baþýnda
Sen hep gül
Dudaklarýndan dökülsün kevser
Nefesin benliðimde çoðalýrken
Taþsýn dört bir yana
27..eylül..2009….