tam on iki yaþýmdaydým
ve hâlâ gün gibi hatýrlarým
izmir’di/ fuardý/ lobisiydi efes’in
tam önündeydik asansörün fiyakalý kapýsýnýn
okþamýþtýn "nasýlsýn küçük kýz?" diye sorarken
upuzun saçlarýmý...
sana sessiz/ sana küskün/ sana tutuk...
sevecen gözlerinden saklamýþtým
küçük kýz demenden doðan hayal kýrýklýðýmý
on beþ sene kadar gecikmiþ olsa da
iþte þimdi geliyor sana cevabým:
kadýným barýþ abi/ hem artýk kýsacýk
boyamadýðýmda ankara’nýn kýþlarýna benzeyen
o upuzun saçlarým
hayatýmýn perdeleri kadife ama malum/ kalýn...
birkaç mýsraya aralayabildiðimce mutluyum
mutsuzum yaralayan hayatý karalayamadýðýmca
o gece neler neler oldu ah!..
öðrenemeden çekip gittiðin dünyanýn
paralayamadýðýn bir haksýzlýðýydý yaþadýðým
babama kýzma n’olur
onun deðil hayatýn elleriyleydi
saçlarýmdan tutulup da duvarlara savrulan baþým
duyamazdýn/ çünkü kalýndý duvarlarý
efes’in pek havalý odalarýnýn
ve bu defa da duyamayacaksýn
zira eminim ki senin...
uzanýp içine boylu boyunca yattýðýn
mezarýnýn mermerden taþlarý da kalýn
o gün uzun saçlý baþýma ellerini vermiþtin
alamamýþtým.
bugün bana saçlarýný ver
baþýma deðil;
o gün bugündür dertli olan bahtýma takacaðým!
JD
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.