Kirli sakallarımızdan dökülen İstanbul'suzluğumuza
cinatlı
Kirli sakallarımızdan dökülen İstanbul'suzluğumuza
Acýlar ikliminden
Transfer olan mevsimlere
Cemre diye düþmeden
Kerbela resimleri,
Budamak gerekir
Uzatmadan karanlýðýn boyunu,
Bir bað bozumu mevsiminde
Uyku kulelerini ateþe verip
Gönül daðlarýnda,
Ne bitmeyen bir kahramanlýðýn satýr aralarýnda
Ne birütüs kokan ihanetin Neron yalnýzlýðýnda,
Geciken bir güneþ yapýþtýrýp karanlýðýn alnýna,
Yeni doðan bir güne merhaba deyip… Kirli
Sakallarýmýzdan dökülen Ýstanbul ‘suzluðumuza
Mavileri maðaralarda bekleyen bir yengeç olmasýn yüreðimiz
Yüzümünüzün atlasýnda bir teneþir tahtasý olmasýn
Kendi ölümüzü yýkamaya bulamadýðýmýz yer,
Yahu þöyle gün içine uzanýp, ak memeden süt içen bir çocuk gibi,
Sessizce, kimsesizce yavaþça dolaþsak kývrýmlarýnda uçurumlarýn,
Kimse dokunmasa örneðin kendi intiharlarýmýzýn sükûtuna,
Bu verilmiþ beden, bir Allah, birde yalnýz bizden sorulsa,
Karýþmasa gözbebeklerimizde büyüyen bir çiçeðin anatomisine kimse,
Çekin gidin göðsümüzde ki kýllardan, açýk kalsýn yakasý gömleðimizin,
Þöyle özgürce dolaþalým caddeleri, difteri nöbetine tutulmuþlarýn
Gölgesi düþmesin gölgemize, kendi hayatýmýzý kendimiz yaþasak örneðin.
Ne bir hayal,
Ne bilim kurgu,
Yýksak istinad duvarýný korkularýmýzýn
Þemsiye istemiyoruz
Tepemize süngüler inmesin yeter…
Lütfi Kireçci
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.