Güneþ yalarken boðazýn
Can kýzýlý sularýný
Küskündü rüzgar, kýrgýndý haksýzlýða!
Bulutlarýn ardýna saklandýðý bir akþam
Kanla buðulanmýþtý yýldýzlarýn gözyaþý
Vatan topraðýma düþerken güneþ gözler!
Conkbayýrý’ný Settülbahir’i
Bir toz dumandýr almýþtý
Can soluyordu toprak damar damar..
Anafartalar’da top sesleri,
Ay doðarken doðruldu daðlar!
Önü ardý kara kýþtý,
Sesi gök gürlemesi
Gölgesi çýnar gölgesi bir yiðit
Niðde’li Ali’yle bakýþtý!
Hürriyete adanmýþ yüreðiyle
Meydana daldý!
Ýkiyüz yetmiþ altý kiloluk bir mermiydi
’Ya Allah Bismillah! ...’ dediðinde Koca Seyit,
Binlerce ay’ý güneþi giydi! ...
Parçalandý utancýndan!
Ocean
Hamza kalkýp gelmiþti sanki
Çaðlar ötesinden
Meydan gümbür gümbürdü
Seyit’in güllesinden! ...
Anafartalar’dan, Mecidiye’den
Bir güneþin doðuþuydu bu!
Ateþ çiçeklerini kuþanmýþ yiðitlerin
Cennete aðýþýydý bu!
Kýzýla çalan tepelerde Koca Seyit
Destanlarla yarýþan bir erdi!
O gün Türk’ün ölümsüz ruhu
Kara talihini yere serdi!
Ölüm çýðlýklarýna boðuldu Fransýz!
Ýngiliz oyununa
Anzak’lar kurban giderdi ancak!
Ýlahi tebessümünde ýþýrken
Nazlý nazlýydý al sancak!
Binlerce þehidin ölümsüz bakýþýnda
Kýnýndan sýyrýlmýþ soluyor tarih
Devler gibi yürüyor þanlý gaziler
Mecidiye tabyasý toz duman deðil þimdi
Þimdi o topraklarda
Güneþ mahmur uyanýyor
Körpe sevinçler kanýyor!
Mustafa Kemal’in
Mavi gözlerinde özgürlük çaðýltýsý
Gökyüzünde kan kýrmýzý çiçekler…
Evet..
“Geldikleri Gibi Gidecekler! ”
Þehit kanlarý gibi
O çiçeklerin de sularý vardý
Cennetten gelir cennete akardý!
Ve yedi düvel
Türk’ü zelzelelerle ölçen
Bir küflü kantardý!
Ama, geldikleri gibi deðildi gidiþleri,
Giderken, her seferinde olduðu gibi
Öndeydi baþlarý
Ve sökülmüþtü diþleri! ...
Ve bir Türk dünyaya bedeldi
Kürþat gitti, Ulubatlý gittiyse,
Geldi binlerce yiðit geldi
Koca Seyit!
Binlerce þehidin ölümsüz bakýþýnda
Nesilden nesile durmaksýzýn akarken bu ýrmak
Elbet tersine dönecekti talih!
Özgürlük cengaverin canýný yakmayan ateþten gömlek!
Havran’dan Çanakkaleye
Kýnýndan sýyrýlmýþ soluyor, tarih! ...
NURTEN TARIM