Salacak'tan Alsancak'a (Şiirlikız’dan Peri masalları 1)
şiirlikız
Salacak'tan Alsancak'a (Şiirlikız’dan Peri masalları 1)
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde… Develer tellal iken, pireler berber iken, ben anamýn beþiðini týngýr mýngýr sallar iken, eþek düþmüþ eþikten, bebek düþmüþ beþikten… Ne zaman ne mekân tanýmýþ aþk ve baþlamýþ hikâyemiz.
Ýzmir’in incisi Alsancak ses vermiþ arkadaþý Halikarnas’a… “Söyle bakalým niçin dertlisin?” demiþ.
“Ýstanbul’u düþünüyorum, Üsküdar’ý…” diye cevap vermiþ Halikarnas.
“Kim var oralarda?” diye sormuþ Alsancak.
Halikarnas, arkadaþý Kýz Kulesi’nden ve onun güzel kýzý Salacak’tan bahsetmeye baþlamýþ.
Çok dertliymiþ Kýz Kulesi, denizin dalgalarýna fýsýldarmýþ derdini, “Haber götürün arkadaþým Halikarnas’a.” dermiþ.
Çok huysuzmuþ Salacak… Dünya güzeli bir yüzü varmýþ; ama kimseleri beðenmezmiþ.
Kadýköy âþýkmýþ Salacaða, defalarca haber yollamýþ, istetmiþ Salacak’ý, hem Kýzkulesi’nden, hem de babasý Battal Gazi’den…
Seyyid Battal Gazi, Ýstanbul’un fethinde gelmiþ Üsküdar’a. Bir görüþte âþýk olmuþ Kýzkulesi’ne. O aþkýn meyvesi Salacak çok deðerliymiþ Battal Gazi için. “Sevmediðine vermem.” diyormuþ kýzýmý.
Kadýköy için için yanmaya dursun, bizim Alsancak’ýn içine de bir kor düþmüþ. Geceler gündüze, gündüzler geceye ekleniyormuþ; ama Alsancak çok merak ediyormuþ Salacak’ý. Yaný baþýnda niþanlýsý Kordon olmasa baðýrarak duyuracakmýþ sesini Salacak’a.
Alsancak âþýk deðilmiþ Kordon’a. Babasý Çaka Bey ilk Türk denizcisi Aleksios Komnenos (Aleksi Komnen) zamanýnda Ýstanbul’dan kaçarak Ýzmir dolaylarýna gelmiþ. Burada mensup olduðu boyun yardýmýyla Ýzmir’i ele geçirerek bir beylik kurmuþ (1081). Midilli, Sakýz, Rodos, Ýstanköy ve Sisam adalarý âþýkmýþ Çaka Bey’e.
Ama Çaka Bey, gözü kara âþýk âþýk olmuþ Ýzmir’in Saat Kulesi’ne. Aþkýnýn niþanesi,
Ýzmir’in efesi, oðlu Alsancak çok deðerliymiþ onun için… Gel gelelim çok sevdiði dostu, Konak’ýn kýzýymýþ Kordon. Onlar daha çocukken kesmiþler sözü.
Söz namustur Çaka Bey için. Sevse de sevmese de bu düðün olacaktýr. Kordon Alsancak’a gelin gelecektir.
Alsancak kalbine söz geçiremez, gece ay denize vurduðunda dalgalara fýsýldamaya baþlar Salacak’a olan aþkýný. Salacak tanýmamaktadýr Alsancak’ý. Cevap vermez o sebeple.
Günler dünleri, dünler günleri kovalamaya baþlayýnca, aþk tanrýsý Eros dayanamamýþ, Salacak’ýn kalbine altýndan bir ok fýrlatývermiþ. Salacak duramaz olmuþ yerinde. Her gelen dalgaya Alsancak’ý sormaktaymýþ. Onlar aþklarýný yaþayadursunlar; Salacak’ýn tam tepesinde Ayazma Cami tüm haþmetiyle þahitlik etmekteymiþ bu aþka. Eline doðmuþtur Salacak çok sevmekteymiþ.
Ayazma camide haber yollamýþ minarelerinden, çok sevdiði arkadaþý Alsancak Camii’ne… Anlatmýþ bu aþký anlatmasýna da Alsancak Cami üzüntüyle cevap vermiþ sevgili dostuna.
“Ümitsiz bir aþk bu dostum.” demiþ. Aman bunu Çaka Bey duymasýn. Alsancak doðduðundan beri niþanlý Kordon’a.
Haberi alýr almaz Ayazma Cami kara kara düþünmeye baþlamýþ. Ne sevgili dostu Kýzkulesi’ne, ne de Battal Gazi’ye bahsedememiþ durumdan.
Sonunda karar vermiþ Salacak’la konuþmaya. Salacak, mahzun Ýstanbul’un güzeli Boðaz’ýn mahzun prensesi… Duyunca Alsancak’ýn Kordon’la niþanlý olduðunu sus olmuþ konuþamamýþ. Alsancak fýsýldasa da dalgalara, kalbinin sadece Salacak’ta olduðunu, Salacak mahzun, küsmüþ, cevap vermemiþ Alsancak’a.
Dalgalar durur mu? Haber götürmüþler Kordona ve anlatmýþlar Alsancak’ýn Salacak’a aþkýný. Sus olmuþ Kordon. O’da küsmüþ Alsancak’a.
Bir yanýnda niþanlýsý Kordon, bir tarafta aþký Salacak… Ýnceden hastalýða yakalanmýþ Alsancak… Gözyaþlarý sel olmuþ, Körfez’e dolmuþ, oradan Eros’a akmýþ. Eros almýþ bu aþký, hem Ýstanbul’a, hem Ýzmir’e anlatmýþ.
Alsancak’ýn annesi, saat kulesinin dört köþe çeþmesi akmaz olmuþ. Haber yollamýþ Üsküdar’a 3. Ahmet Çeþmesi’ne. “Bu âþýklar birleþene kadar, sende bir damla su vermeyeceksin kimseye!” demiþ. Yerebatan Sarnýcý durur mu? Eski dostu Kadifekale Sarnýcý’na haber yollamýþ akan sularla. “Salacak çok mahzun.” Demiþ, “Seviyor Alsancak’ý. Gel biz de verelim el ele. Kilitleyelim sularýmýzý. Ne zaman bu aþka engel kalkar ortadan, biz de sularýmýzý veririz onlara.”. Kadifekale Sanrýcý da “Tamam” demiþ sevgili dostuna.
Yerebatan sarnýcýnda yaþayan, nazar tarýçasý Medusa çok üzülmüþ aþýklara.
Aþklarýna nazar deðmesin diye büyüler yapmýþ Salacak’a ve Alsanca’ka.
Ýzmir Selçuk’taki bülbül daðýnda Ýsa’nýn annesi Meryem Ana’ya gelmiþ haber.
Dualar etmiþ Meryem ana bu iki aþýða, “Ayrýlmasýn kalpleri asla.” diye.
Üsküdar’da Aziz Mahmut Hüdai hazretleri duymuþ bu iki aþýðýn ümitsiz aþkýný. Dualarýnýn kabul olmasýyla ünlüymüþ. “Beni sevenler, türbeme bir kez dahi gelip Fatiha okuyanlar, denizde boðulmasýn. Ömrü boyunca yokluk yüzü görmesin.” diye dua etmiþ. Ondandýr ki Üsküdar’a gelenler Aziz Mahmut Hüdai hazretlerine uðramadan geçmezmiþ.
El açmýþ oda dua etmiþ bir defa daha bu iki aþýða. “Denizler açýlsýn, sular çekilsin,
Salacak bir defa bile olsa Alsancak’a kavuþsun.” demiþ.
Agora Konaðýn arkadaþýdýr Konak’ýn kýzý. Kordon’un mahzun duruþuna içerler.
Fethi Paþa Korusu’na haber salar. “Haber et Salacak’a boþuna heveslenmesin, Alsancak Kordon’un olacak.” demiþ. Fethi Paþa durur mu? “Güzel Salacak sahilini kýskandýnýz da iki aþýðý ayýrýyorsunuz. Siz ne kadar kalpsizsiniz!” demiþ. “Salacak’ýn yanýnda Kordon’un adý bile olmaz.” diye de eklemiþ.
Agora sinirlenmiþ, hýrsýný nerden alacaðýný bilememiþ ve haber yollamýþ Çaka Bey’e.
Oðlunun Salacak’a aþkýný anlatmýþ.
Çaka bey bu… Durur mu? Sinirinden küplere binmiþ. Haber salmýþ Battal Gazi’ye… “Sizden bize alýnacak kýz yok demiþ. Söyle kýzýn Salacak’a, haber etmesin oðlum Alcancak’a. Battal hýrsýndan deliye dönmüþ. Yüzüne almamýþ da çok sevdiði kýzýný, eþi Kýzkulesi’yle haber yollamýþ. “Alsancak’ta gözü olan bizim evladýmýz olamaz.” demiþ. Ýki gözü iki çeþme aðlamaya baþlamýþ Salacak.
O’nun gözyaþlarý, tam karþýsýndaki Galata Kulesi’ne kadar gitmiþ. Galata Kulesi çok üzülmüþ bu iki aþýðýn durumuna. Hemen yaný baþýnda kardeþi Galata Köprüsü’yle konuþmaya baþlamýþ. Galata Kulesi, “Bu iki aþýðýn aþkýna çözüm bulsa bulsa, Mimar Sinan bulur; haber salalým.” demiþ. Galata Köprüsü “Neden ki?” diye soracak olmuþ, anlatmaya baþlamýþ. “Cihan mimarý deðil mi? Kendi masum aþkýný bile minarelere saklamýþ, buna mý çözüm bulamayacak?” demiþ. “Sen hiç duymadýn mý? Biri Üsküdar, diðeri ise Edirnekapý’da kurulu olan Mihrimah Sultan camilerinin öyküsünü?”. “Yok” demiþ Galata Köprüsü. “Sinan, Mihrimah Sultan’a uzaktan uzaða bir yakýnlýk duymaktadýr. Bu nedenle iki caminin de yerini özenle seçmiþ ve camileri, dünyada eþi benzeri görülmemiþ bir hesaplama ve estetik anlayýþýyla inþa etmiþtir. Bu hesaplama sonucuna göre, senede bir defa, güneþ Edirnekapý’daki caminin tek minaresinin arkasýndan batarken, ayný anda Üsküdar’daki caminin iki minaresi arasýndan dolunay doðmaktadýr.”
“Vay be!” demiþ Galata Köprüsü. “Aþka bak, evet haklýsýn bulsa bulsa buna Mimar Sinan çözüm bulur” demiþ.
Haber salmýþlar Mimar Sinan’a, anlatmýþlar olanlarý. Sinan çok üzülmüþ, þöyle baþlamýþ söze:
“Þemsi paþa, Sokulu Mehmet Paþa’ya inat, üstüne kuþ konmayan cami yap dedi, yaptým. Kýlýç Ali Paþa denizin üstüne, Tophane Rýhtýmýna cami yap dedi, yaptým.
Ama siz benden imkânsýz olaný istiyorsunuz.” demiþ.
Hal böyle olunca Efes’in kýzý Manyas Çayý, ve oðlu Küçük Menderes de katýlmýþ bu âþýklarýn yasýna. Ne zaman bir âþýk otursa kenarlarýna su sesleri aðlama sesine dönermiþ.
Dalgalara haber etmiþ Kýzkulesi, sakýn haber getirmeyin Salacak’a diye. Salacak hiç yýlmamýþ, sevdiðinden gelecek haberi beklemiþ hep.
Masal bu ya… Gök gürlemiþ, karanlýk gece yýldýrýmlarla aydýnlanmýþ. Aziz Mahmut Hüdai hazretlerinin duasý kabul olmuþ, deniz yarýlmýþ, sular çekilmiþ. Koskoca Alsancak, Halit Rýfat Paþa Caddesi’nin tepesine, Asansör Kulesinin üstüne gelivermiþ. Uzaktan da olsa ilk karþýlaþmalarý olmuþ bu. Uzun uzun bakýþmýþlar, lal olmuþ dilleri, konuþamamýþlar. Ondandýr ki Ýzmir’de boyoz yumurtasýz yenmez derler. Boyoz Alsancak, yumurta ise Salacak imiþ meðer… Bu iki aþýðýn aþký damaklarda mühürlenmiþ.
Rivayet o ki; Salacak’ta herkes bilir, dünya durdukça Salacak’ýn Alsancak’a aþký bitmeyecek sonsuza kadar devam edecek.
Gökten binlerce yýldýz düþmüþ, yarýsý Salacak’a, yarýsý Alsancak’a…
Hem ne demiþler? Kuþlarla balýklar birbirlerine aþýk olabilirler; fakat nerde yuva kurabilirler?
Canan Ekinci Þiirlikýz (Perikýzý)
Masalýmý yazar iken bana Ýzmir konusunda danýþmanlýk yapan benim caným Ýlhan Bora Sualp ’e ve editörlük yapan deðerli dostum suskunbiradam’a teþekkürlerimle.
Not Bir Üsküdar’lý ve Salacak’lý olarak Salacak’a borcumdu bu masalýmsý þiir.Alsancak dünya durdukça Salacaða aþýk kalacak...s.s.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.