(Her bir zerrenin nihai adlarý kifayetsiz kalacak sözlüðünde kit-ab’ýn.
Sonsuz bir akýþýn neresinden uzansa bakýþýn rotasýný çizecek ki ah þer deðil, yerin yüzündeki
gözyaþlarý pýnarlarýn; mahþerim…)
(Aksansýz ve kadim sözcükler mi söylemeliyim?
Nasýl ki çýnýlý çanlar takýnmýþ pencerelerde
akþamlara sabahlarýn yatýþtýrýldýðý
bir yüz görümlüðü hayatý
sürelerken hey hat!
Mürekkebinin saydam izlerinden
doluyorum da
tarlalarýn hasatsýz
mevsimiyken
duada
avuçlarýma duran hep çocuk denli
bu yýkým çaðý
umudun kabz edildiði
can aðý...
Yollar uzadýkça serin.
Kalp
akýþý
çanaðýmda bir yudum
göz denizi)
(Düþten üryan
sabah hiç olmayacak,
sabah hiç olmayacak...)