lunaparktaki aynalar gibi bakýyordum hayata ya ben küçülüyordum aynalar devleþiyordu ya ben devleþiyordum aynalar küçülüyordu
subjektif bir yanýlgýda rus ruleti oynuyorduk korkularýmla yangýnlar çýkýyordu cennetimin ormanlarý yanýyor toplu mezar oluyordu içindeki canlýlara sonrasýnda kamuya açýk araziler oluþuyordu yürek coðrafyamda geceleri, hüzünler konduruyordu evlerini arsýzca gün doðumlarýnda bir karýþ toprak bulamýyordum sevda yangýný papatyalara
hayat akýp gidiyordu tüm suskunluðunla
bir gün... benim gibi bakan bir adamýn gözlerine bakarken buldum kendimi eski tahta bir masanýn iki yanýnda masadan daha eski sandalyelerde oturuyorduk aylardan eylül yaz sonu hava sýcak mý sýcak hani þu pastýrma sýcaðý dediklerinden ve karþýmda bana bakan bir çift ela göz üstünde Ýzmir kokusu ellerinde emeðin nasýrý yüzünde zamanýn acýmasýz izleri
-hayat. dedi. seninle geçmeli.
iþte o an matruþka bebekler gibi kendi içimde çoðaldým sanki yazýlmýþ bir kaderin karakter oyuncusuydu karþýmdaki sað omuzumdan sufle veriyordu bir ses
- evet.iþte O, iþte O.
...ve yüksek sesle konuþtu yüreðim kalan ömrümün her aný senindir sevgilim.
Gülay Bulut
Sosyal Medyada Paylaşın:
Gulay Bulut Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.