Sen, Ýstanbul Boðazý’nýn eflatun- kýrmýzý incisi, Ve kuþ yuvasýnýn görkemli istiridyesi; Bense, hüznün soluk fotoðraflarýný, Sevdanýn þiirsel duyarlýlýðla, Buruk aþklarýn ve hüzünlerin ýrmaðýnda Yok olan kadýnlarý si mgelerken, Boðazýn iki yanýna dizilmiþ, Renk saçýyorsun evlerin arasýndan.
Dallarýna konan kuþlar gibi, ben de konmak, Sýðýnmak istiyorum sana, erguvan aðacý; Estiðinde rüzgar, savrulmak için diyardan diyara. Nasýl olsa yaþam denizindeki balýklar Takýlmýþ olan aðlarda, Özgürlükleri için savaþýrken, Yapýlacak bir þey yokmuþcasýna Seyre dalýyorsun sen de Boðaz’ýn çalkantýlý sularýna.
Boþuna her þey, boþuna; senin de dökülecek, Eflatunla kýrmýzý arasý açan çiçeklerin, Sen de yapraksýz kalacaksýn benim gibi. Þimdiden daðýt o zaman o sayýsýz inci tanelerini. Bana da, bana da ayýr, Çiçeklerinden birini ya da birkaçýný, Çünkü çiçeksiz kaldým, yapraksýz kaldým ben bu sýralar. Dönmüyor gezegen deðiþtirenler geri…
Saçýlacak tohumlarýn etrafa, Beton yýðýnlarýn arasýndan, Yeniden biter misin, bilmiyorum ama Ýnsanlardan rahat yok Yeni filizlenecek fidanlarýna. Rahat yok, insandan insana. Daðýtýrsan inci tanelerini, Belki sýmsýký sarýlýrlar sevgilere ve dostluklara... Aysel DURMUÞ 21. 04. 2005 15. 30
Sosyal Medyada Paylaşın:
Angel 1 Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.