"Taa derinlere saplanan
bir hançerin hikâyesi..."
Ben çok farklýyým,
Hem de çok.
Aþk mültecisi, sevdiðimin yüreðinden
Sürgün...
Derinlerde enfeksiyon kapmýþ kalbim,
Sürgün hançerini yediði günden beri,
Beþ yüz yetmiþ beþ gün oldu,
Senin yüreðinde bana yer yoktu...
Kendi yüreðim,
Uçsuz bucaksýz bir nehir,
Sürgünde umutsuz ben,
bir defa dâhi
tereddüt etmedim senden, sevgimden...
Beþ yüz yetmiþ beþ ay da geçse,
Sürgünlük ömrüm,
Ölüm haricî,
Unutamaz seni, sevgini...
Zamane fikirler deðil,
gerçek sevda bizimki uðruna ölüm seçen,
Tek bir harf mektup ile,
heyecandan düþüp bayýlan,
Ve asla vaz geçmeyi bilmeyen,
uçsuz bucaksýz nehir gibi,
Taa derinlerden saplanmýþ hançeri...
Ýþte o benim, o benim yüreðim.
Sürgünde beþ yüz yetmiþ beþ
hiç bitmeyecek de olsa,
Güzel gözlü yâre,
bir tanecik yüreðine,
iltica edeyim, çünkü ben
bu aþkýn mültecisiyim...
Çok farklýyým ben kýzýl gülüm,
Hasretin, saçlarýndý yüreðimi okþayan,
Yüreðimi okþayan saçlarýn,
hasretimdi,
Sürgünde bana seni hatýrlatan...
Dileðim tektir,
asla unutma beni kýzýl gülüm !
benim seni unutamadýðým gibi...
Efe Ulaþ