farzet
Küskün þiirlerin,dargýn mýsralarý gibi;
Büzülmüþ yatýyorum
Ölümün baþucunda!
O mu beni bekliyor ben mi onu bilmiyorum...
Hani soðuk akþamlarda ya da ayaz sabahlarýnda;
Sarýlýr da sarýlýrsýn ya yorganýna?
Hani ufak bir yel esse daha bir tatlý gelir ya içerisi?
Ýþte öyle sarýlýyorum ölüme...
Yorgun þarkýlarýn kýrgýn sözleri gibi;
Bilinçsiz sayýyorum günleri
Ne gelen var ne giden!
Bazen;
Bir kuþ olup uçasým geliyor bilinmeyene,
Bazen de,bir taþ gibi yerimden ayrýlmamak istiyorum...
Hani uykusuz gecelerin ardýndan güneþ doðar da,
Kanlý gözlerinle þafaðý seyredersin ya?
Öyle seyrediyorum kendi sonumu;
Bitik kalemlerin yazmaya üþenen uçlarý gibi;
Zorluyorum kaðýtlarý,sayfalarý
Tonlarca kelimeyi taþýyorda beynim,
Gidiþine akýl sýr erdiremiyor!
Ben mi güçsüz yaratýlmýþým? Yoksa hayat mý çok acý;
Bilmiyorum...
Hani þemsiyesiz çýktýðýn bir akþam sokaða,
Yaðmur yaðarda þaþakalýrsýn ya sýrýlsýklam oluþuna?
Ýþte öyle þaþakalmýþým...
ifadesi zor anlarýn, geçmek bilmeyen o saniyelerini yaþarken,
Boðulaný çok bu ayrýlýk denizinde,
Ne yaptýðýný bilmez cankurtaran olmuþum!
Geriye dönüp de sahile bakýnca anlýyorum;
Kimse kalmamýþ kurtaracak...
Hani içini dökmeye kaðýt yetiremezken;
Söyleyecek tek bir sözün bile olmaz ya?
Ýþte öyle gidiyorum;
Farzet ki ben yokum,
Farzet ki hiç olmadým...
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.