UZAYLI KAZIM
Rakýsýný kapmýþ kolunun altýna,çýkmýþ kapýnýn önüne.
Oturmuþ yine soðuk betonun üzerine,
Þu kalleþ dünyanýn þerefine küfür ede ede.
Yalýnayak demleniyor,
Bizim uzaylý Kazým..
Karýsý desen bodur,naletin teki.
Pirzola alamaz ki yalasýn kemiðini.
Daha doðarken yan yatmýþ,denizdeki kaptansýz gemisi.
Diyor da yakýyor yine bir sigara,
Bizim uzaylý Kazým..
Her akþam saat altýda,dönerken köþeyi.
Duyulur yalpalayan homurtusu ,ayaklarýnda sallanýrken pençeleri.
Hele o kýrmýzý burnu yokmu,vakitli vakitsiz çektiði.
Onu görünce hep kaçardý bîllah, akýllýsý delisi.
Nâra satmýþ yine üstad son bestesini,
Baðýra baðýra geliyor,
Bizim uzaylý Kazým..
Bunaldýðý zamanlarda kapatýrdý evin tüm perdelerini.
Toplardý çoluðu çocuðu dizerdi karþýsýna,týpký bir tabur asker gibi.
Dünyayý kurþun kurþun vururdu o an,eðer olsaydý elinde bir tüfeði.
Yine dayaða soyunmuþta kök söktürüyor,
Bizim uzaylý Kazým..
Pantolonu yýrtýk,gömleði pýrtýk,yemeði artýk.
Baþýnýn altýnda nûh deminden kalma kirli bir yastýk.
Yorgan desen güve yemiþ,týrtýk týrtýk.
Horuldarda uyur yine,
Bizim uzaylý Kazým..
Evi iki katlý,beþ oda bir hol.
Vurdumu devirir alîmâllah,saðlam kalmaz ne bacak ne de kol.
Yumurtalarý kýrýlmýþ tavuk misali arar boþ bir fol.
Kart horoz gibi öter öter de durur,
Bizim uzaylý Kazým..
Elinde gazetesi,cebinde kalemi,aðzýnda sönmüþ izmariti.
Bulmaca çözmek hayattaki tek neþesi.
Saatlerce oturur da aðrýmaz mý o kalas beli.
Kahve benim ikinci adresim deyip te gururlanýr,
Bizim uzaylý Kazým..
Yaþý aþmýþ kýrkbiri,dili unutmuþ tekbîrî.
Bayram seyran bilmez habire çeker elindeki kehribar tesbihi.
Zabýtalardan kurtulmak yaþamdaki tek derdi.
Tabana kuvvet oðlum deyip te kaçar,
Bizim uzaylý Kazým..
Adý Kazým,lâkabý uzaylý.
Çocukken hep astronot olmak istermiþ garibim yoksa aslen dünyalý.
Ana üvey,baba üvey,kendi desen iç güvey.
Hasret ateþiyle kavrulan bir tuhaf adamdý,
Bizim uzaylý Kazým..
Teni esmerdi,iri ellerinde bin mangal yürek.
Yüreðine gizlerdi yanýk hayallerini kürek kürek.
Mazinin sorhoþluðuna gömdüðü gizli sevdasýna daldýðý zamanlarda,
Yetim avuçlarýnda hep bir bardak kýrýlýrdý,camlarda öksüz kan damlalarýna baka baka.
Issýz bir köþede suskun diz çöküþleriyle,
Kimsesiz bir çocuk gibi sessiz hýçkýrýklarla aðlardý,
Bizim uzaylý Kazým..
Dostuna can dedi,postuna yandý.
Gecenin kör karanlýðýna salladý,cebindeki sustalýyý.
Arkadaþ uðruna kâtil oldu,yirmi sene maphusta pisi pisine yattý.
Deðer mi deðmez mi diye düþüne düþüne öldü gitti,
Bizim uzaylý Kazým..
Sözün kýsasý; yaþamadan ölüme doðdu bizim uzaylý Kazým.
Arkasýndan bir tek mahalle bakkalý Veysel efendi aðladý.
Birde týpký kendisi gibi yarým kalmýþ bir raký bardaðý.
Ah be Kazým dayý,ah be Kazým dayý.
Ýnsanlarý bu kadar sevmeye,
Ne gerek vardý..
Artýk ne sen varsýn,ne de bu yalan dünyada adýn.
Ne mutlu sana ey Kazým,þiirlerimde yaþayacak o unutulmaz tadýn..
AH KAZIM DAYIM AH !
SANA KIYAN BU DÜNYAYA DA BENDEN OLSUN BÝN VAH....
Ecedemet...
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.