gül/yabani
gül/yabani
dil-i þinas akþamlarda açýldý
bab-ý esrarýn kapýsý
kuruldu kurtlar sofrasý
çaldý davullar
içildi þaraplar
döküldü dünyaya ait ne varsa
saçýldý günahlar
tabansýz gülüþler gölgeledi/fecr-i
kan kokan sofralarda
soytarý bedenler dolanýr
mahlukatýn divanlarýnda
çeliþkiler sarmýþ gözdeki ferleri
yüzler atmýþ, arýn astarýný
parça pincik namus
satýlýk insanýn kafa kagýdýnda.
seyr-ü sefer biçilen her sevap
döllenmiþ sevdalar dogar geceye
vuk-u bulur muhammedi doðuþlarda
serçe dualar yankýlanýr semanýn gölgesinde
ve hular dolar gökkubbenin çeþm-i siyahlarýnda
aþagýda merdiven altý,
kaldýrým yosmasý aþklar, volta atar
þehrin az sulu raký þiþenin tadýnda.
el ele,el olur
el döner söz olur
söz döner yalan olur
yalan döner sen olur
mavili limanlarýn sarhoþluðunda
gittiðin günün sabahýnda kerte vurdum
cehennem-i acýlara
feryat fiðan döþ dövdü kurtlar sofrasýnda
ne çekilmez tesbihler iþledim aþkýna
sen kaldýrým taþlarýna verince adýný/
yalnýzlýk
çýkmaz sokaklarda baktým falýma
dönülmez gemilerin dümeninde yol aradým sana
ve bir çýðlýk attým hicrana
ve bir fidan diktim topraða/
adý umut
çýkan bir gül goncasý/dibinde sen yabani
býrak kýrçýl olmuþ ellerimi
okþama bedenimi
artýk ne benden sana ne senden bana
olmaz gül ile yabani
selçuk bozdað/2009
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.