Angela
angela…
beyaz yüzlü kadýn…
hala ayný yataktasýn…
kirlenmiþ uzuvlarýnla;
gökyüzüne çalmaktasýn…
sen bir hesap makinesinin çok haneli rakamlarý,
dudaðýmdaki yarým bir ýslýk,
ve bir iskambil kaðýdýsýn…
gözlerine çektiðin kalemler kadar siyahsýn.
uzun boylu ve dört yýlda birisin Þubat’ýn.
ýlýk bir sonbahar güneþi,
kirlenmiþ bir çocuk kadar tuhafsýn.
angela…
melek duruþlu kadýn…
yine kahkahalara bölünmüþ yüzün,
paramparçasýn.
kan kokusu geliyor günahlarýndan.
yüzüne loþ ýþýklar düþüyor.
tanrýçalardan daha güzelsin,
koca bir þehir kadar yalnýzsýn.
angela!
sen bütün inanýþlarýn,
ve bütün tanrýlarýn,
yeryüzüne inmiþ bütün güzel kadýnlarýn,
ve kutsal olan her parçanýn,
kýsa, serin ve hüzün hatýrasýsýn…
bir dinsizin gözyaþlarýsýn.
küçük sigaralarýn gri dumanýnda,
nemli sabahlarýn avuçlarýnda ,
gözlerimin önünde sarý saçlýyken;
yüzümü döndüðümde kýpkýrmýzýsýn!
insanoðlunun zaafý,
temsilisin günahýn,
ademin elmasýsýn…
bir meleðin olduðu kadar;
bir fahiþenin de tavrýndasýn…
angela…
sen hala ayný yatakta,
kirlenmiþ uzuvlarýnla;
gökyüzüne çalmaktasýn…
Halil Babür
06 Mart 09
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.