Soluk Soluğa...
Sabah serinliğinde gözlerim ilk sana ilişir…
Öğle güneşi sevdamı yakarken
İkindi gölgesinde dinlendiririm telaşlarımı...
Akşamın üşüten ve ten acıtan kızıllığını
Gecede ellerine teslim ederim katran karası saçlarım şahitliğinde…
Zehir yüklü cümlelerin sevdamızdan
Yalın ayak kaçışına katıla katıla gülerken
Sahilde ürkek dalgaların üzerinde dans eden yarınlarımız
Kokmuş hüzünleri tekmeler durur…
Sabrı alıp yanıma
Usulca sokulup sana
Can direğimi dayarken keman misali imanına
En tiz ve en kısık sesimle kaçarken kulağına
Alları bağlarım sevdamıza...
Üstüne bir de süpürge çöpleri serperim karabasana inat…
Kırk gün sonrası
Kırk taşla şahit tutarım erliğine sevdamın…
Ve seni sızım sızım sızlatırken
Değdiği yeri de kanatırken özlemlerin
Tampon yapanın bir kırmızı gül oluverir…
Ve benim ter dökerken bekleyişlerim
Alnımda yazılı hüsranı silen bir öpüşün oluverir…
Kavuşmaksa cila çekilmiş hasrete inat
…Bir yeşil göze ilişmiş selamında saklı kalıverir…
""
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.