Þeytan girer kanýna, Nasuh! Bir karar verir;
Tebdili kýyafetle, koca bir çam devirir.
Süslenir ve püslenir, sonra koyulur yola;
Kadýnlar hamamýnda, birazcýk verir mola.
Olacak ya o günde, gelir vali hanýmý;
Der! Kimler süsleyecek, güzel hamam anýmý.
Dakikalar saatler, neþe ile geçerken;
Bir çaðrý yankýlanýr, gözler günah seçerken.
Herkes girsin sýraya arama yapýlacak;
Altýn lira kayboldu, her yere bakýlacak.
Ey vah der bizim Nasuh, bu hiç hesapta yoktu;
Yüreðine saplanan, duyuru deðil oktu.
Korka-korka kalkar ve girer garip sýraya;
Piþman olur gözyaþý, benzer sanki boraya.
Ona sýra geldikçe, boncuk-boncuk ter akar;
Piþmanlýk ateþ olur, baþtan aþaðý yakar.
Bir daha böyle hata, yapar mýyým yuh bana!
Rabbine tam söz verir, ta iþler sözü cana.
Ve bu içten yalvarýþ, varýr yerini bulur;
Altýn lira bulunur, fýrtýnalar durulur.
Bu korku ile Nasuh, öyle bir tövbe eder;
Böyle piþman olana, âlem Nasuh! Tövbe der!
Bugün yaþasa idi, ne iþi var hamamda;
Sokaklar daha beter, bulunu versin camda.
Belki bu bir hikâye, duyup ibret alalým;
Biz her gün her saniye, Nasuh tövbe olalým.
Hata kusur doluyuz, notumuz her gün kýrýk;
Hatýrladýk Nasuh’u, tutsun gayri hýçkýrýk….
Garibi-Salih Yýldýz…….24.09.2009
.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.