Anka, buralara neden geldin ? Kaf Daðý’nýn ardýndan sevda diye diye bana ölüm getirdin Gökyüzü aðýr Gökyüzü aðýr düþler peþinde Her yerde kendimi, kendimde seni ararým Uçurum dipleri derin. Sakýn ha düþünme.. Kanatlarýn perde perde Korkma serde ayrýlýk yok Aydýnlýk içimizde
Ak sineli kuþlar çoktan yuvaya döndü Anka sen gelmeden tüm çiçekler Ah ! çekip de bir bir kalbime döküldü.
Kalbim param parça..
Dudaklarýn yok Anka, Gözlerin birer ateþ çukuru Yak anka ! Yak ! Sana yana yana gelmeliyim Sonu ölüm olsa bile yine gül yüzünü görmeliyim Ve sevgi dolu koynun da Hýçkýra hýçkýra Dili bir, sevdasý bir Türküler söylemeliyim.
Anka ben, her insan gibiyim; Eli, ayaðý ve beyni çamur. Çamurdan yaratýlmýþým Cümle alem bunun için aðlar Korkuya umut diye sarýlmýþ fidan Karanfilden kan sýzar Ýnsan etine doymayýz. Ölürüz, Öldürürüz Beni kanlý ellere býrakma ! Koynuna al Anka ! Hani derdin ya ……………aþk ölümsüzdür. Ýþte o gün; bu gündür. Evren suskun Sevgi çaresiz Konuþ anka ! Dilin dilime Sesin sesime deðsin
“Anka, þimdi sen uzak bir masal deðilsin.”
Sosyal Medyada Paylaşın:
Muharrem Nalçacı Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.