MARTI
Sabahýn sekizinde ruhumu okþadý bir sarartý,
Gözümün önünden yel gibi geçti bir karartý,
Gülümseyerek yükseldi bembeyaz bir martý,
Derken bizleri karþýlýyordu büyük bir baðýrtý.
Hiçbir kimse bir baþkasýnýn asla yiyemez rýzkýný,
Martý da öyle yapmýþ, pençesine takmýþtý rýzkýný,
Baþladý can derdiyle boðaz harbinin mücadelesi,
Ýkisini de bir çatýnýn üzerine attý, hayatýn cilvesi.
Kurt, masum kuzuyu gözüne bir kestirivermesin,
Kurt, kuzuyu iþtahla aðzýna bir düþürüvermesin,
Kendini köpek sanan kurdun aðzýndaki saf kuzu,
Ses çýkarmadan yem olacaktýr hem de kuzu kuzu.
Avýný aþkla parçalamaya çalýþan hýrçýn martý,
Onu asla korkutmuyordu etrafýný saran karartý,
Rabbinin kendine vermiþ olduðu helal rýzýkla,
Yolculuk yapýyordu, heybesine aldýðý azýkla.
Bu sabah gördüm insan ile martýnýn farkýný,
Korkmadan elinden alýyordu, avcýdan avýný,
Diðeri helal rýzk için dolaþýyordu fersah fersah,
Ne kadar dolaþsa da inan boþunaydý bu sabah.
Ýslam’dan uzak yaþayan bilinçsiz insan yýðýný,
Küfrün kulpuna sarýlýp sokakta örüyordu aðýný,
Bugün kimi soyabiliriz, kimin kanýný içebiliriz?
Þeytanlýk yapýp koparýyordu Rabbinden baðýný.
Ýþte bir gerçek var ortada bu iyice anlaþýlmamýþ,
Bütün mahlûkatý beþerin Rezzak’ý tanýtýlmamýþ,
Rezzak tanýndý mý sönmüþ ümitler ayaða kalkar,
Müslüman susamýþ olduðu suya o zaman kanar.
Ýlimle cihadýn yoðrulmadýðý toprak parçasýnda,
Daha çok erir dururuz, sahte Rezzak potasýnda,
Ah insanlar kuþlar kadar Rezzak’ýna inansaydý,
Zalimler güruhu, hiçbir yerde iktidar olamazdý.
Allah’ýn sýfatlarýný tanýmadan yola çýkan insan,
Çok yem olacaktýr gezerse martýlarý tanýmadan.
Yüce Allah’ýn sýfatlarýndan biri de Rezzak’týr,
Helal rýzkýn dýþýnda rýzk aramaksa aptallýktýr.
Kalk, uyan, durmadan çalýþ; taný Rezzak’ýný,
Gidermeye çalýþ; bitmez, tükenmez merakýný,
Rýzkýný vereni taný, tevekkül et yüce Allah’a,
Mutlaka çýkarsýn, iþte o zaman nurlu sabaha.
1992/Temmuz
Ýstanbul
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.