Seyfali SOYUDURU
KÖYÜMÜN TARİFİ İLE GEÇMİŞİNE
Seyfali SOYUDURU

KÖYÜMÜN TARİFİ İLE GEÇMİŞİNE


KÖYÜMÜN TARİFİ  İLE GEÇMİŞİNE

Caminin karşısında Penek dayımın evi vardı
Kara Mehmet emmimin konağı ile arası çok dardı
Oradan geçip gidemezdim çok korkardım geceleri
Çünkü daha yukarıda Postlu amcanın dükkânı vardı

Caminin alt köşesinde çalıomar dedenin mekanı vardı
Duvarının dibinde oturmaya yarayan konmuş taşlardı
O tarihten sadece kör Sülünün virane evi kaldı
Çünkü hemen üstünde ihsanın topalın konağı da vardı

Köprüyü geçince hemen solunda okul
Kadılı köyünde pancar varken kim okur
Öğretmen Kemal TOSUN adamın canına kilim dokur
O zamanlar birde hademe Selim emmim vardı

Mine halamın köşe bazen kahve olur bazen de okul
Yan tarafında Kel Fazlı oyuncak satar gazete okur
Tatarın kızı Tekmile’ye dokunmayın canınıza okur
Hemen iç kısımda Ahmet Ustanın konağı vardı

Sokağın az içerisinde güzel bir çeşme vardı
Suyunu sormayın Vallahi buz gibi akardı
Karşısında Topal Alinin Fortson traktörü park yapardı
Köşede Beytullah Eniştenin evi vardı

Muttalip diye muhacir bir vatandaş vardı
Çok güzel ayakkabı tamirciliği yapardı
Bitişiğinde Topuz dayının armutları sarkardı
Şerifin kör Bekir akşama kadar yatardı

Raviye kadını ve yetim Metini hiç unutmadık
Zakir dayının köşedeki evi Ürneçlilere sattık
Şimdi oraları Merzika ablama mekan yaptık
En sonda elinde bastonla Mutunun Ali dayım vardı

Sülünün İsmail Topalın Ramuş Özden hiç çıkmazdı
Kimin ördeklerse hep ılgınların içine yumurtlardı
O zamanlar özde yaz kış ne yoğun sular vardı
Uzun Ayşe,Habil dayı,altıparmağı da unutmadık

Şimdiki gençler o zamanları bilmezler
Bu isimlere acaba bunlar kim derler
Büyüklerine bu kişileri sorsunlar
Lakaplarını kullandıklarım kişiler affetsinler

Benim çocukluğumda Muhtar Adı Güzel dayıydı
Köyden hiç gitmez,birde Hakkı dede vardı
Zaman Zaman birde balıkçı Ayvaz uğrardı
Öz ile kanaktaki balıkları hep o tutardı

Jokeyin bir yarış atı birde Türk Traktörü vardı
Rahmetlik Fevzi ile Adem gözü gibi bakardı
Şimdi her şey Mücahitle Hacıya kaldı
Geçen gördüm daha, onlarda eski bir üniversal aldı


Hacı Mehmet ÇOŞKUNÇAY abiyi hiç sormayın
O hep odasında kitap okur yanına varmayın
Yukarı Mahalleden kıtık dayıya hiç dokunmayın
Sohbet edecekseniz Şavgunun Hacı dayıya varın

Şimdi siz sadece Şefaatinin ve İrfanın dükkanı bilirsiniz
Hacı Osman dayının yün ile sucuk sattığına gülersiniz
Bir zaman Postlunun dükkancılık yaptığını hiç bilmezsiniz
Zamanında Çericiler leblebi ve keçiboynuzu satardı

Eskiden Yol köyümüzün içinden geçerdi
Asfalt yoktu bu yolun adına şose derlerdi
Hacı Ahmet dayım çıkarınca gaz çocuklar gülerlerdi
Foter şapkalı birde Velinin Efendi vardı

İnevililer pazar için köyümüzden ödünç eşek alırdı
Hamam pazarına gidenler hep bizim köyde yatardı
Seyfi o zaman küçüktü hepsini akraba sanırdı
Birde Akbucak’ lı duluğu şiş Acar Ağa vardı

Duran dayının kırmızı bir münübüsü vardı
Kimse süremez,Yusuf Ziyayı şoför tutardı
Millet Altmış batman yün on bin başlık parasına kız satardı
Kadılıdan kız almak mı millet canından bıkardı

Bilgisayardan fazla anlamam kusura bakmayın
Edebiyat mezunuyum şiirlerimi kafaya takmayın
Köyümün hakkında dedikodu yapıyor diye kızmayın
Küçüklerimi Öpüyor Büyüklerimden Özür diliyorum
Bana bu zekayı veren Rabbime şükür ediyorum.

Seyfali SOYUDURU
YOZGAT/SARIKAYA/KADILI KÖYÜ

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.