MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

Kerem İle Aslı (Manzum Hikâye)
Turgut GÜLER UZDU

Kerem İle Aslı (Manzum Hikâye)





Ah! Ah! Halep
Mal mülk verdin
Beylik verdin þöhret verdin de
Bir evlat veremedin
Yedi düvele þan Halep
Diye her fýrsatta dövünüp
Allah’a yalvarýr Bey,
Haksýzlýk yapmaz
Namazýnda niyazýndadýr
Vakitleri hiç kaçýrmaz.

Günler böyle geçerken
Bey çocuk görünce hüzünlenir
Kaderine razýdýr
Bir yetim görse, her türlü yardýmý yapar
Onu sahiplenir.

Günlerden bir gün
Yaþlýca bir derviþ gelir yanýna
Saçlarý sakalý süt beyazý
Bir elma uzatýr Bey’e
“Eþin bu elmayý yesin Ayazma çeþmesinin baþýnda! ”
Der ve kaybolur.
Bey koþarak eve döner,
Anlatýr durumu eþine
Tellallar sokak sokak gezer
Çaðýrýr halký çeþme baþýna
Sonunda Bey ile Hanýmý da gelir
Ayazma’nýn yanýna.
Bir keþiþ yaþarmýþ Halep’te
Bey gibi baba olmaya hasret
O da durumu eþine anlatýr
Eþi Bey’in eþini kýskanýr
“Yarýsýný verse de ben de elmadan yesem
Beyime ben de bir çocuk versem.”
Düþüncesiyle Beyin Hanýmýna yalvarýr
Haným dayanamaz
Elma yarýlanýr
Derler ki "Çocuklarýn olursa biri kýz diðeri erkek
Birbirleriyle evlendirelim
Halkýn önünde
Buna söz verelim. "
Alkýþlar arasýnda söz verilir
Henüz olmayan çocuklarýn
Sözü kesilir.
Önceleri heyecanla bekleyiþ baþlar
Hamilelik anlaþýlýnca
Sevinçle çalar zurnalar, davullar
Ve dünyaya gelir
Bir oðlan bir kýz
Dünyalar tatlýsý çocuklar.
Bey, oðlunun kulaðýna Ezanla "Mirza Bey", dedirtir
Keþiþ, kýzýna
Han Sultan adýný verir.

... Bey, dadýlar bulur özel,
Dört yaþýna kadar gezer oynarlar güzel güzel
Mirza Bey, yaþýtlarýndan Sofu ile birlikte
Arkadaþlýðý ve dostluðu tanýr
Öðrendiklerini ve yaptýklarýný
Her akþam babasýna anlatýr.
Özel hocalar tutulur, dersler baþlar
Yýllar yýlý kovalar
Deðiþir zaman zaman hocasý
Terbiyesinden memnun
Gurur duyar Mirza Bey’in annesiyle babasý.
Yaþ on dört deyince Sofu,
“Anladým öðrendiðimiz ilim yeter
Ayný konular anlatýlmaya baþlandý baksana
Teker teker! ”
Babasýna sorar Mirza Bey,
Bey biraz düþünür sonra:
“Þimdilik Sofu haklý.” der.
Artýk at binme ve avlanma zamanýdýr
Ok atma öðretilir,
Niþan almada yarýþýrlar
Atlarý sever
Bey’in harasýndan iki at seçip
Bir gün
Avcýlarýn arasýna karýþýrlar.
..................
Gece uykularý deðiþir
Mirza Bey bir gece gördüðü rüyayý
Sofu’ya anlatýr:
“Rüyamda bir kýz gördüm dünyalar güzeli
Dokunduðu yeri yakar
Alevdendir pamuk gibi elleri
Kaçtýkça kovaladý
Sonunda yakalayýp
Avuçlarýna aldý yüreðimi.
Uyandým uyuyamaz oldum
Sofu kardeþim
Bilmiyorum ben bu rüyayý niye gördüm.”

Mirza Bey’in aklýndan çýkmaz
Gündüz güneþ gibidir, gece sayýsýz yýldýz
Her rüyada onu görmek ister
Tam görecekken sabah olur
Rüya biter.

Unutmak için ava çýkarlar
Þahinini alýr yanýna Mirza Bey
Kuþ avlarlar
Biri þahinden kaçmayý baþarýp bir bahçeye saklanýr
Mirza Bey kuþun peþinden gidip
Güzel bir bahçede kuþu aranýr.
Birden durur
Bir çift göz görür rüyasýndan fýrlayýp gelmiþ
Mirza Bey’i görünce
Rüyasýndaki kýz, hafifçe gülümsemiþ.
Kýz karþýsýnda öylece durur
“ Sen rüyamdaki kýzsýn! ” diyerek
Uzanýp pembe yanaðýna
Bir öpücük kondurur.
Pembe yanaklar al olur
Mirza Beyin dudaklarý bal olur
Dünyanýn en tatlý sesine bürünür
“Kerem eyle aslýmý rüsva etme! ”, der kýz,
Boyun bükülür.
Peki der” Mirza Bey,
Bundan sonra ben Kerem’im, sen de Aslý.”
.........
Aslý olmadan günler geçmek bilmez
Ne yemeðin tadý vardýr
Ne geceleri gelir uykusu
Ne de eskisi gibi berraktýr
Ýçtiði su.
Kerem yamadan içmeden kesilir
Her geçen gün
Biraz daha erir.
Babasý durumu fark edince
“Bir derdi var ama nedir? ” diyerek ünlü tabipler bulunur
Onlara Keremin derdi sorulur
Kimseler bir þey bulamaz
Keremin derdine
Hiç biri çare olamaz.
Gün görmüþ bir kadýn
Yýllarýn tecrübesiyle olayý anlar
Kýzýn adýný öðrenir
Bey’e anlatmaya baþlar
“Bey, oðlun âþýktýr Keþiþin kýzý Aslý’ya
O sebeple kesilmiþtir yemeden içmeden
Bana kalýrsa düzelmez
Aslý ile düðününü görmeden...”
Bey düþünmez bile,
“Hemen çaðýrýn Keþiþi! ” diye kükrer
Haberciler gidip çaðýrýr
Keþiþ Hanýmýyla dertleþir
“Zamaný geldi Haným
Bey çaðýrmýþ, kýzý isteyecektir
Bir söz vermiþtin elmanýn yarýsýný yerken
Sözün vakti geldi
Kýzýný ver diyecektir.”
“Olmaz! ” der Hanýmý,
“Müslüman’a kýz vermem
Sen git tamam, de ki verdim
Kýzýmý alýrým yanýma
Bulamayacaðý diyarlara giderim.”
Bey’in huzuruna gelir, Keþiþ
Bey:
“Bizim oðlan âþýk olmuþ kýzýna haberimiz olmadan
Yemeden içmeden kesildi
Allah’ýn emri ile kýzýný istiyorum oðluma
Zaten hatýrlarsan
Elmanýn yarýsý yenirken sözleri verilmiþti.”
“Sözümüz sözdür Bey’im
Kýzým kýzýn, oðlun oðlumdur artýk
Hazýrlýðýmýzý yapalým lakin
Bize biraz müsaade derim.”
Diye cevap verir Keþiþ
Bey planýndan habersiz Keþiþin
“Elbette! ” der
“Ne lazýmsa söyle
Kâhya sana verir! ”
Keþiþ eve dönerken Kerem müjdelenir
Aslý’yla evlenecektir, istemiþtir babasý resmen Keþiþ’ten
Artýk Aslý Keremin sözlüsü sayýlýr
Kerem duyunca, sevinçten
“Acýktým! ”, der, iþtahý açýlýr.
Planlar kurar kendince
Sabah bahçeye gidip Aslý’sýný görecektir
Elini tutacak
Onu ne kadar sevdiðini söyleyecektir.
.......................
Oysa gece yarýsý Keþiþ,
Yüklemiþtir deðerli eþyalarýný atlara
Aslý’yý ve Hanýmýný alarak
Kaçarlar bilinmez diyarlara.
Sevinciyle uyanýr Kerem kuþluk vakti
Kalbi göðsünden çýkmak istemektedir
Aslý’sýný görmek için
Yanaðýndan öptüðü bahçeye gidecektir
Onu nasýl sevdiðini
Ona nasýl âþýk olduðunu söyleyecektir.
Gülümsemesini mutluluðu ile asýp yüzüne
Mahmuzu vurur
Nihayet kavuþacaktýr sözlüsüne.
Bahçeyi bulur erkenden
Girip beklemeye baþlar
Evden ses duyulmaz
Duvarlarda kimsesiz ve soðuk taþlar
Kapýya bakar, kocaman bir kilit
Ahýrda atlar yok
Anlar
Aslý ailesiyle baþka diyarlara gitmiþtir.
Hemen gidip Sofu’yu bulur
“Kalk gidiyoruz! ” der
“Aslý’mý götürmüþler,
Acele edelim, eminim yol uzundur!
Sofu, helallik alýr annesinden babasýndan
Kerem, kâhyayý bulup haber verir
Anlatýr durumu rengi soluk
“ Babama söyle
Þimdi baþlýyor yolculuk! ”
Çýkarlar Halep’in dýþýna
Nereye gidilecektir belli deðil
Hangi yön Aslý’ya götürür Kerem’i bilemezler
Gelenlere sorarlar:
“Bir Keþiþ, kýzý ve anasý derler
Görüldü mü hiç giderken
Dün gece geç vakit,
Yahut bu sabah erkenden? ”
Birileri sesler duymuþtur
Yolu gösterirler
“Yalnýz çok karanlýktý
Aradýklarýnýz mýdýr, bilemeyiz.”, derler.
Kerem ile Sofu o yöne doðru at sürerler
Bazen yaklaþýp bulduklarýný sanýr
Sevinç ve mutlulukla gülerler.
Her defasýnda omuzlarý çöker,
Yanýk türküler söylerler:

Babasý anasý Aslýmý saklar
Kan doldu gözlerim hep aðlamaktan
Ne zaman burada dediysem yoklar
Kan doldu gözlerim hep aðlamaktan

Rüyamda görmüþüm güzel yüzünü
Daha doðmamýþken niþan sözünü
Almýþým kaybettim þimdi izini
Kan doldu gözlerim hep aðlamaktan

Benimle geliyor tek dostum Sofu
Gezdik Trabzon’u yemyeþil Of’u
Nereden bulsun ki Allah’ýn safý
Kan doldu gözlerim hep aðlamaktan

Kerem’im Aslý’ya âþýktýr derler
Saç sakala bakýp bana gülerler
Yaklaþtýkça benden uzak giderler
Kan doldu gözlerim hep aðlamaktan
**

Yanýk sesiyle türküler söylerken Kerem
Allah’a yalvarmaya baþlar
“Ýnsanlar ya söylemez
Ya da bilir susarlar
Ne olur benimle konuþsun hayvanlar.”

Gece gündüz
Her fýrsatta duasý bu olur
Bir gün yaralý bir geyik
Bir aðaç dibinde inlerken
Acýr Kerem,
Sofu “ Acýktýk. Yiyelim! ” derken
Kerem kýyamaz geyiðin bakýþlarýna
Gidip bacaðýndaki oku çýkarýr, yarayý sarar
Dile gelir geyik
“Aslý’ný gördüm der
Bir þafak vakti þu yoldan giderken
Yalnýz adýna Aslý deðil
Han Sultan derler.”
Sofu’ya bakarak Kerem:
Doðru yoldayýz, bir þafakta buradan geçmiþler
Bir ay önceler bizden, hýzlanalým
Geyik görmüþ söyledi bana
Az ileride bir kaynak var
Orada mola vermiþ, su içmiþler.”
Þaþkýn þaþkýn bakýp Sofu,
Ýnanamamýþ geyiðin sözüne
Geyikler konuþur muymuþ diyememiþ
Üzmemek için Kerem’i
“Hadi gidelim kaynaðýn özüne.”
Diyerek sürmüþ atýný
“Orda kaynak yoktur.”, diyormuþ içinden
Kerem teþekkür etmiþ
Okþayarak geyiðin suratýný.
Binip atýna koþturmuþ
Kaynaðýn baþýnda hayretle duran
Sofu’nun yanýna oturmuþ.
“Dualarým kabul oldu demek
Artýk haram olsun bana
Konuþtuðum hayvanlarý yemek.”
Diyerek, anlatmýþ Sofu’ya
Kuþlar gelip omzuna konmuþ Kerem’in
Avucundan su içmiþler
Moral olsun diye
“ Umudunu kaybetme sakýn, kavuþacaksýn! ”, demiþler.


Arar dururum ben nice yollarý
Daðlarý aþtým da geçtim selleri
Tanýdýkça artýk yaban elleri
Kurtlar ve kuþlarda duydum dilleri

Geyikler ceylanlar ve kelebekler
Haber vermek için hep yolum bekler
Boyun büküp yolum dedi çiçekler
Gül ve goncalarda duydum dilleri

Yayýmý okumu fýrlatýp attým
Üç beþe bakmayýp kýlýcým sattým
Baþýmý yerlere koyarak yattým
Taþlar ve toprakta duydum dilleri

Aslý’mý ararým cihan biliyor
Dostlar ve düþmanlar Kerem’sin diyor
Bütün yollar inan sana çýkýyor
Karlarda yaðmurda duydum dilleri.

Yanýk türküler söyleye söyleye
Yola koyulmuþlar
Nihayet bir þehre gelmiþ
Aslýlarýn kaldýðý yeri
Bir bülbüle sormuþlar.
“Kayseri” demiþ bülbül
“Buradaysa buluruz
Sen hiç merak etme
Seni Aslý’na
Tez zamanda kavuþtururuz.
Siz bekleyin þu handa
Ben haber vereyim
Bütün kuþlar
Toplanmýþtýr meydanda.”
Bülbül uçup gitmiþ
Kerem ve Sofu, bir hana yerleþmiþler
Biz çok uzaklardan geldik
Yabancýyýz demiþler.
...................................

Kerem türküler söylemiþ dertli
Gördüklerini anlatmýþ, duyduklarýný
Açlarmýþ yemiþ doymuþlar
Hancýnýn masaya koyduklarýný.

Geç olmuþ zaman
Çekilip odalarýna yorgun, uyumuþlar
Rüyasýnda
Aslý ile Kerem
Koþup birbirlerine sarýlmýþlar.
Þafak sökerken bülbül pencereye konmuþ
Seslenmiþ dem giderek Kerem’e
“Bulduk! ” diye feryat ediyormuþ
“Kalkýp gelirsen tarif edeceðim pencerene.”
Sesler önce uzaktan duyuluyormuþ
Kerem rüyanýn etkisiyle mesut
Uyuyormuþ.
Sonra uyandýrmýþ sanki bir el Kerem’i
Kalkýp bülbülü dinlemiþ
“Kalk Kerem kalk
Aslý’ný bulduk
Annesi diþçi olmuþ
Gidip penceresine konduk.”
Diyormuþ.
“Ýki sokak ötede
Bahçesinde ceviz aðacý var
Aslý’yý senden kaçýrýp
Ýþte o evde saklarlar.”, diyerek evi tarif etmiþ.
Sonra neþeyle
Güzel sesli bülbül
Uçup gitmiþ.

Kerem Sofu’ya koþmuþ
“Bulduk, bulduk nihayet
Ama emin olmalýyým orda olduðundan.”, demiþ.

Büyük ceviz aðacýný bulup, kapýdan içeri girmiþ
“Diþim aðrýyor! ”, demiþ Aslý’nýn annesine
“Bir diþe bir altýn alýrým çekersem.”, demiþ
Oturmuþ divana,
Kerem aðzýný açmýþ
Kadýn keremi tanýmamýþ
“Üç diþin var çekilmesi gereken!
“Çek! ” demiþ kerem
“Han Sultan! ” diye seslenmiþ kadýn
Kapý açýlmýþ
Aslý girmiþ içeri
Daha bir güzel, daha bir çalýmlý
Yürüyüþü nazlý
Ama alýmlý.
Oturmuþ divana
“Yat dizime! ” demiþ
Aslý’nýn dizine yatmak...
Ýçinden Kerem þükürler ediyormuþ
Aslý arada konuþuyormuþ
Bu arada annesi
Kerem’in diþini çekiyormuþ
Her defasýnda “ Aðrý geçti mi? ” Diye
Kerem’e soruyormuþ.
Kerem her defasýnda “Hayýr! ” diyormuþ.
Birkaç diþ çekildikten sonra
Kadýn “ Aðrý devam ederse yine gel,
Çok fazla kanama olmasýn” demiþ
Avucundaki diþleri sayýp
O kadar altýn istemiþ.
Kerem kesesini çýkarýnca
Aslý, üzerindeki amblemi tanýmýþ
Ama aldýrmamýþ.
Ertesi gün Kerem yine gelmiþ
Aðrýnýn devam ettiðini söylemiþ
Aslý yine gelmiþ, Kerem’in baþýný dizlerinin üzerine koymuþ
Ýlgisizce tutunca baþýný
Kerem içinden dua etmiþ
“Allah’ým, Aslý’ya karþý duyduðum aþkýn yarýsýný
Çektiklerimin karþýlýðý olarak Aslý’ya ver! ”
Ýþte o anda duasý kabul olmuþ
Aslý, Kerem’de aþkýný bulmuþ.
Annesinin þaþkýn bakýþlarý arasýnda
“ Kerem, ne olur affet beni
Sana çok çektirdim
Ama sana âþýk olacaðýmý bilsem
Babamýn ve annemin peþinden gelir miydim?
Artýk bir yere gitmem
Benim yerim senin yanýn.”, deyince
Annesi küplere binmiþ
Kerem’i kovarak dýþarý
Doðru Keþiþin yanýna gitmiþ.
Oturup düþünmüþler
Keþiþ, Kayseri Valisinin yanýna gitmiþ
Kerem’i Þikayet etmiþ
“Evime girip,
Namusuma göz dikti.” Diye
Vali çok kýzmýþ
“Halkýmdan birine bu yapýlamaz
Yakalayýp getirin
Cezasý asýlmaktan baþka olmaz
Olamaz! ”
Askerler gelip yakalarlar Kerem’i
Daraðacý kurulur
Boynuna geçirirler kemendi
Namaz vaktini beklerler
Bu arada kuþlar uçuþup Kerem’in etrafýnda
“Derdini anlat,
Türkünü söyle.” Derler.
Sofu, Valinin kýz kardeþine ulaþýp
Büyük aþký anlatýr
Af diler, yardým ister
Birlikte Keremin yanýna gelirler
Kerem
Yanýk sesiyle türküler söylemekte
Ölümü beklemektedir.

Kaç yýl oldu kaçtý onu sevenden
Kuþlara sordum da buldum yerini
Anasý babasý sakladý benden
Taþlara sordum da buldum yerini

Aç yatýp tok kalktým, gecem olmadý
Aramaktan baþka hecem olmadý
Gözümde akacak damla kalmadý
Yaþlara sordum da buldum yerini

Anasý söz vermiþ, sözlümdür benim
Babasý söz vermiþ sözlümdür benim
Rüyamda görmüþüm sözlümdür benim
Düþlere sordum da buldum yerini

Alýp kýzý kaçmak mertlik mi deyin
Aslýma kavuþmak suç mu söyleyin
Bey oðluyum sakýn bana gülmeyin
Diþlere sordum da buldum yerini
...

Sevmek suç mudur Kayser ilinde
Aslýmý sevdim saçý belinde
Dertli baþým var vali elinde
Aslým uðruna keser giderim

Halep’ten çýkýp gelmiþim size
Ýnanýlýr mý keþiþin söze
Baþým koymuþum Aslý’mýn dize
Sevdam uðruna eser giderim

Öptüm yanaktan gördüðüm ilk gün
Ben bekler iken þanlý bir düðün
Baþýma geçti yaðlý ilmiðin
Kader diyerek küser giderim.

Valinin kýz kardeþi duyunca bunlarý
Ýdamý durdurup Aðabeyine koþar
Anlatýr aþký, kara sevdayý
Vali dinler
“Az daha bir masumu öldürecektim! ”, demek
Diyerek Keþiþi çaðýrtýr
“Bu akþam düðün dernek kurulacak
Kerem ve Aslý
Bu gece birbirine kavuþacak! ” diye buyurur
Keþiþ üzgün döner evine
Anlatýr olanlarý eþine
Sandýðý açýp hýnçla
Bir yelek bulur kýrk düðmeli
Der: “Hiçbir zaman
Kerem’in eli kýzýma deðmemeli! ”

Hemen düðün dernek kurulur
Aslý ve Kerem Vali konaðýnda evlenirler
Hocalar gelir, dualar okunur
Aslý gerdekten önce
Müslüman olur.

Vali hazýrlatýr en güzel odayý
Gerdeðe girer Kerem ile Aslý
“Babam giydirdi
Bu yeleði
Caným Kerem’im
Elbet vardýr babamýn
Bunda bir hinliði.”
Der Aslý
Kerem, namazýn kýlýp þükreder önce
Sonra boynuna takar yüz görümlüðünü
Bismillah diyerek düðmeleri çözmeye baþlar
Her çözülen düðme
Kendi kendine iliklenir
Sabaha kadar sürer bu inatlaþma
Bir türlü sökülmez yelek
Düðmeler açýlmaz
Kerem artýk bu hasrete dayanamaz
Bir ah! Çeker
Ateþ olur, alev olur ahý
Keremi oracýkta yakar
Aslý çaresiz
Önce aðlar
Gözyaþlarýyla birlikte saçlarýný çözüp
Kerem’in küllerini toplar
Bir kývýlcým hazýr beklemektedir
Tutuþur Aslý’da uzun ve güzelim saçlarýndan
Kül olurken bile
Hâlâ yaþ süzülmektedir
Pembe yanaklarýndan...

Gökten üç elma düþer
Biri dostluðu bedelsiz yapana
Biri düþene aþkýnýn ardýna
Biri de býkmadan okuyup, bu mýsraya bakana.

Not:
Bilinen en eski tarihli yazmalardan biri olan Mecmûatü’l-letâif sandûkatü’z-zerâif adlý cönkteki varyantýna göre þiirleþtirilmiþtir.
Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.