Uçup gidecekmiþ gibi avuçlarýndan
Beyaz baþlý kuþlar
Kýrýlacak sýrça gibi tutardý papatyalarý
Gözleri hep yaðmaya hazýr bulutlara benzerdi
Çiy düþerdi kirpiklerine
Yeþerirdi denizleri dalgalarýnda
Sonra
Aðlardý yosun kokusunda / denizler taþardý
Hangi sözün, hangi güzün
Hangi an’ýn içinde saklýydýysa sýrlarý
Çýkarmazdý gün yüzüne
Kendine saklý
Neden aðlardý kimseler bilmezdi
Âþýktým gözlerine / aþýðým
Düþüp bir turnanýn ardýna giderdi
Aðlardý veda vakitlerinde / hicran coþardý
Sandýklarda saklý çeyizler gibi
Gülüþlerini arada sererdi yüzüne
Gamzelerinde arardým hüzünleri
Sýrlarý göz çukurlarýndaydý, çýkaramazdým
Gözyaþlarý çillerine düþerdi, silerdim
Avuturdum sancýlarýný
Ya da
Öyle sanýrdým
Naftalin kokardý anýlarý
O hüzün kokardý
Aðlardý aynalarda / aynalar kararýrdý
Allah biliyor ya gerçeði
Ben sadece O’nu sevdim
Ýnkâr etse de
Söylemeye varmasa da dili / bilirdim
Seviyordu
Hiç söyle/ye/medi
Gözlerinin içine bakardým
Her seferinde
Saçlarý yaðmurdan, kirpikleri yaþtan ýslaktý
Aðlardý sevdaya / vuslat utanýrdý
Türkü tutturur, titretirdi gönül telimi
Uzaklar kendine çaðýrýr, O direnmezdi
Ýsmi uzak þehirlere giderdi
Hiç ‘benimle gel’ demedi
Yanýna almadý beni
Gitti
Oralarda
Aðlardý yalnýzlýðýnda / beni özlerdi / özlerdim
Ýncecik bir örtü örtülürken yüzüne
O gün
Gitme dedim
Sesim kayboldu varmadý yüreðine
Razýydým saklý sevdasýna, kalsaydý yanýmda
Kalsaydý bu þehirde
Aðlardý
/O gün
Aðlamadý / kalbime kar yaðdý
Nevim Karahan