Yalın Ayak…
Ve yalýn ayak baþlar nefret…
Gecelerce konuþamazsýn ve kimselerle.
Susamazsýn fýkýr fýkýr yanan ateþin dolgun alevlerine.
Sonbahar bilmez ki yaprak yaprak açan baharý…
Bilmez ki menekþe kokusunun,
burun deliklerinde býraktýðý hazzý.
Ve gecelerce yardým dileyemez ki sonbahar.
Bilmez ki tutam tutam yeþillikleri.
Bilse olmazdý adý, “ sonbahar…”
Güneþ bilmez ki, kar nasýl erir.
Bilmez ki güneþ nefreti, soðuðu…
Ve bir gece, çöldeki kum tanesi baþlatýr isyaný…
Çöl bilmez ki evladýnýn tanýmsýzlýðýný…
Ve gece yarýlarýndan birinde,
sabaha vurur ay…
Ay bilmez ki yýldýzlar ondan uzaktýr.
Bilse sevmezdi, sevse bilirdi.
Ve bir gece, yalýn ayak baþlar nefret.
Gece güneþinde kavrulur ayak.
Ve aya karþý, usulca ulur bir kurt.
Ve yalýn ayak bir kurtla baþlar nefret…
Ve nefreti tattýðý müddetçe serinkanlý olur insan.
Ve bu kez, harbiden de son baharýdýr nefretin…
Nefret bilmez ki son baharý!
Son deminde bir çay bahçesinde, nefreti tadar insan…
“bitse de gitsek…” kývamýnda bir boþlukta,
biter insanoðlu…
Gider âdem,
gider Havva…
Ve bir gece, yalýn ayak baþlar nefret.
Gerisi kuzgun sürüsü gibi gelir zaten.
Nefret bir gece baþlar
ve
bir gün, bitmemek üzere devam eder.
Zira gün bilmez ki gece karanlýktýr…
Bilse susardý.
Geceye susardý.
*Ve nefret bir gece, baþladýðý yerden devam eder,
usulca aya uluyan bir kurdun isyaný gibi,
kum tanelerini savurur güneye…
Ve çark, dönmeye baþlar kuzeyden.
Gümüþi yalnýzlýðý düþer akþamlý karanlýklara
Ve öyle bir gece de, yalýn ayak toprakta yürür nefret.
Yarýnlarý parçalanýr, irili ufaklý…
Ýþte öyle bir gece de, devam eder yalýn ayaklarda nefret…*
Arzu Býçakçý!
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.