Nehrin alnýma sýçrayan lekesinden arýnmalýyým
Sýkýntýsýndan çatlayan bir tomurcuk gibi hýzlý yapmalýyým iþi ,
Mahþer üçlemesiyle suya deðdirdiðim kýzýl uçlu kýlýçlarý
nasýl kurtardýysam mevsimlerin yanlýþ buharýndan ,
usun yalnýzlýðýnca akan bu nehri de kurtarmalýyým...
Çünkü ;
mutlak olan kaderi yoktur
ne suyun , ne de ateþin...
ateþin , taþý is rengine boyadýðý anlardayým...
bahar denilen yalan , fesleðen felsefesi
çakýlý , nehre sevdiremiyor kimse
ateþin hükmü kuru oduna ,
suyun çýlgýnlýðýnýn hükmü , yorgun çakýla ;
bendeki yalnýzlýk ,
çakýl yýðýný topraða geçiyor...
Kimsenin külden korktuðu yok oysa ,
KÜLÜN TENE DOKUNDUÐU ANDAN
Öfkeli yýlanlarýn dilinde erken tükeniyor zehir ,
Ne kadar yorsakta kendimizi ,
yok suyun ateþi seveceði...
odunun külü ,
külün ak tenleri
Dümeni bir iç dünyaya kýrmalý desen ,
ilk yorgunluk soluðu cinnettir
usun gölgesinde durana...
Her iç dünya ,
iç dehlizleri kadar ülkemizin ,
yalnýzdýr aslýnda...
Tene dökülen sudan tut ,
Bende dediðin bedene kadar
Hiçbir þeyin ,
YALANLAR KADAR BÝLE HÜKMÜ YOKMUÞ
BU KÝMÝNE CENNET OLAN DÜNYADA
SARP ÖZDEMÝR
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.