GİTME, ÇAĞ YANGINI
Acýlarýn yüksündüðü yüreksiz dünya
Bulutlar toplanmýþ ortalýk toz, duman
Karanlýk bir yana, ama yaðmursuz
Gözümde biriken tomurcuk yaþlar, yaþsýz
Suskunluðun perçeminde bir zaman dilimi
Hain, sinsice, puþtluðun zulasýnda özlem, akþamüstü
Gizli emellerin tutsaðýnda karanlýk eller
Yadsýma beni ey hayat, kýrýk bir düþün ötesinde
Bir Temmuz sýcaðýnda, gözler Sivas’ta
Madýmak pusuda, oysa çaðýnýn ateþlediði yangýnýnda
Uzattýðýn dosyaya bakan savcý, kuytuda, çay içiminde
Nasýl olsa küller kalmaz, çýkacak deðil duman olsa da
Çay, gayet demlenmiþ tavþan kaný
Dökülen çay mý...kan mý... dosyaya ne gerek
Üstelik o demde kaç tavþan telef edilmiþtir!
Vazifesi çay içmek olan tüccar misali...
Git artýk çað yangýný, artýk git
Gelme, yaþamýn mutluluðunu kucaklamýþken
Rüzgâr, savursun bize býraktýðýn küllerini havaya
Artýk ne duman kaldý, ne de savrulan insan...
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.