ilk'öğrendim

kollarýnda doðduðum senmisin kýrmýzý saçlý kadýn
doðarken kokusuna hasret kaldýðým
senin tenin mi?
titrerken kollarýnda tarif edemediðim
boðazýma dizilen her ses
ses veremediklerim
mutluluðun geniþ zamanlara yayýlmasý gibi
þimdi tutarsýzlýklarým ve þehvetimle baðlanýþým kaderime
beni düþünerek sarýldýðýn kendi bedenin
benim tenimdeki ürperti senin
baþka tanrýnýn çocuklarýmýydýk biz
bu aný cennet vaat eden
senden sonraki her dakika
cehennemin habercisi
ne kýnýndan yeni çekilmiþ bir kýlýç kadar öfkeliyim
ne de üzerine yeni su dökülmüþ kor parçasý kadar sakin
ateþinden korkuyorum
seçtiðim her kelime karþýnda önünü ilikliyor gibi
bu protokolün en rütbelisi senin bakýþlarýn
görünce dizlerimin baðýnýn çözüldüðü
öpüþlerinin tadýný unutmamak için
günlerdir susuzluðum
dokunuþlarýndan uzak
bir sürgün þehrinde
kollarým iki yanýmda tenime deðmiyor
aklýmýn her yanýnda senin ellerin
nefes diye içime çektiðim
senin nefes diye dudaklarýnýn arasýndan özgur býraktýðýndýr
kafiyesini uyduramadýðým
beceriksizliðimi baðýþla
hala sevginin stajyeri gibiyim
eðitimim uzun süreli
en sevdiðim dersim;
etkisi teninin,
tenim üzerindeki...
Sosyal Medyada Paylaşın: