Kentin Hüznü

Kimliðimin kadraný boþalmýþ yön bulamaz olmuþtum
Ýçimdeki Bastil isyan için kaynamaktaydý
Saçlarýmýn tutunduðu iki hoþ melodi de susunca
Gardýrop sakini dört sözcük üstüme atýldý
Biri sýcak biri yýrtýk biri su
Birleþip yeni bir kelime olmak istediler
Uzun kavgalardan sonra þöyle dediler
Çokta fifi…
Askerlik yapmayan biri anlamadý hiçbir þey
Torbanýn dibinde sýkýlýp duran bozuk paralar seslendi
Hu çýkarýn beni bu kaptan
Yeþile yatýrýlmýþ saadetler nöbet tutuyordu
Kapýlarý hiç açýlmamýþ ilinti tapýnaðýnda
Bir yaný serin sabah
Ötesi noktalý virgül
Ýlk aþkýn buðusuyla imzalanmýþ otuz yýla ant olsun
Kirpiklerinin gölgesinde büyümüþ,
Nisan çiçekleriyle donatacaðým bu þiiri
Sýrf sen seviyorsun diye
Ut çalacaðým bir divanýn üstünde
Yayla çorbasýnda göreceðim yüzünü
Daha yüzlerce kez o sokakta sýzacaðým belki de
Her humus yediðimde
Her narçiçeði gördüðümde
Sana akacak beyaz ama tatsýz tarihim
Akýldýþý olmakla gururlanan bir manga öykü kýzgýný
Saf duracaklar özlerini kaybetmiþler kasabasýnda
Bir tutam sarý için aðlaþanlar yuvarlanýrken gökkuþaðýnda
Sevilmeyen iki elti belirecek sokak baþýnda
Zakkumlar yine aðýr bakacak pembe ve beyaz
Sen yoksun diye deðil hüzünlenmesi kentin
O zamanlardaki oyuncaklar yok
Olsa oynayacaklar yok
Diyedir hüzün…

12.06.09

Nadir
Sosyal Medyada Paylaşın: