Ak pak, pamuk olmuþ saçlarýyla
Þu köþede bir adam gördüm
Yaþ altmýþý geçmiþ
Yetmiþe merdiven dayamýþ
Ýki gözü, iki çeþme aðlýyor
Aðlýyor o adam.
Yanaþtým yanýna
Yaný baþýna...
Dudaklarýndan
“Ya Rabbi,
Önü de sen, ardý da sensin,
Alan da sen, veren de sensin,
Senin sevginle dolu iken bu gönül
Ýçinde baþka sevgiye,
Nasýl yer versin! ? “
Sözlerini döküyor,
Durup durup
Ayni þeyleri tekrar ediyordu.
Dinleyen insanlarý
Bir düþünce alýyordu.
Doðruydu sözleri adamýn..
Bir sevgi girmiþse bir gönüle,
Kaplamýþsa o gönülü,
Ýkinci bir sevgi,
Nasýl girebilirdi oraya?
Mecnunlarýn sevgisi,
Ferhatlarýn sevgisi,
Keremlerin sevgisi,
Deðildi bu sevgi..
Yaratan’ýn,
Hak’ýn,
Allah’ýn sevgisiydi.
Onun dolduðu gönüle,
Baþka sevgi giremezdi..
Giriyorsa eðer,
O zaten, Hak sevgisi deðildi.
Her þeyi sevdirmiþti insana Allah
Kendi sevgisini,
Ýradesine býrakmýþtý.
Ýnsan düþünecek,
Bulacak,
Sevecekti sonunda...
Çünkü, dönüþü de oraydý,
Baþlangýçta o..
Sonda da o vardý.
Aslýnda, onu bulmak
Ne kolaydý..!
29. 09. 2007
Suat Tutak-