yapraklarý dökülmüþ aðaçlarýn
dallarý meyveye durur eriklerin
güz görümlüðü hazýrlar delikanlýlar
düne yazan aðustos mýsralarý
arþýnlanýr zaman, alem devri alem
yosunlarý ayýklanýr çakýl taþlarýnýn
filler; güreþe düþer düþ bahçelerinde
taze gelinler yol arar güneþe
mevsimler; geçiverir köyün önünden usulca
baharý beklerken; ayaz çalar sevdayý
gecikince yaz; cýlýzlaþýr meyveler
yanar gölgelerde; saklý al yanaklý kýzlar
her biri; açan bir çiçek gibi; boyar gözleri sancýlarý
daðýtýr efkarýný gönül harmanýnda; gençleri
vuruþur; lisani hal ile rüzgar
yelelerden okunur alýnan mesafe
deli taylar sürer yüreðimizde
çalýnan türkülerdi; yola konan naðme
soðutmadan sevdalarý gönle bir dinleti çal
çal kemaným,çal kanunum tellerinden
dökülsün naðmeler nazenince ellerinde
ne gelincikleri aðlattý sefil tarlada kuþlar
ne baharlar öldürdü kötü bakýþlarý
gelincik incinmesin sevdanýn üstüne
menekþeler yaz; ayýn on dördüne
ruhunu bekleten çorak tarlalar
suya hasret býrakýr gelincik tarlalarýný
haber salýn ölüyor konaðýnda gelincikler
üfleyin sevdaya mor benekli saklý kuþlar
gelincikler çoðalýr esbabýnda ölümün
perdeler açýlýr yarýnlara gözlerinde tarihin
’’hayat bir telden dökülen naðmelere sýðar, birde çekilen acýlara’’
24-04-2009 hayrettin