hangimiz
ufuklarý kuyruðuna baðlayýpta
rengarenk sularda süzülerek
bir gemi gibi...
girdin yosunlu taþlarla örülmüþ limana
büyük bir demir attýn en derinliklere
sanki uzunca kalacakmýþ gibi
aðýrlýðýyla yükselen suyun kýyýlara vuruþu..
esintisiyle yelkenleri dalgalandýrýrken,
acý bir türküde kuledeki martýlar tüttürdü.
geliþinle bozuldu büyülü sessizlik.
yoksa uzaklardan yollanan kara bir haber mi bu?
bir anda üzerine dikildi her bir göz..
karamsarlýk her bir kalbi kaplamaya baþlamýþken.
konuþmakla susmak arasýnda zik zak çizdi diller.
her bir kafadan sessizce yükselen soru.
koskocaman bir soru iþareti doðurdu...
ACABA HANGÝMÝZ???
að ören yaþlý Maryus mu?
ya da meyhanede sýzýp kalan cemal reis...
söyle söyle hangimiz?
her bedende bir telaþ ve gözlerde yaþ
aman Allah’ým beklemek ne büyük bir azap
neden sað tarafa baktýn ki ey elçi
oradaki daha küçük yaþý ya on ya da on iki
dayanmaz annesinin buna yüreði
ölümün sisli penceresi açýlýrken
bir küçük beden güvercin gibi narince
elini tuttu elçinin,korkusuzca
ne bir üzüntü var ne de bir çýrpýnýþ
acaba ölüm bukadar mý ucuz???
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.