Fiyortlarýn arasýnda
Kývrýlarak giden sandalýn
Kendinden usanan küreðisin.
Menþein de meþrebin de bir.
Bir tutumluk nefes
Ýçine doldurup çýkartamadýðýn
Aydýnlýk bir nehrin
Denize uzak, karaya gömülen
Kayýp gölgelerindensin
Ve yýlan saçlý kadýn çýðlýðý
Yaralý çocuk parmaðýnda.
Geceden korkup, uykuna saklandýðýn
Kimsesiz zamanlarýnýn
Yalnýzlýklarýna sokulan,
Dibi sivri amforalarda yýllanan,
Mey tuzaðý salkým sevdalarýn
Allý güllü soytarýlarýndan bezmiþ
Taze ve basit belki tek meyvesisin
Biliyorsun…
Ne kadar susarsan, o kadar...
Ve baþarýrsan asmayý o naif gülüþünü
Kaf daðýnda büyüyen kibir aðacýna,
Hele de bulursan bakýþlarýnda
Bilmiþ bir eda,
O kadar büyürsün
Ya düpedüz sevmiþsen...
Þiirden mýsradan uzak,
Yalýnayak bir köy meydanýnda
Koþar adým söyleyesin tutuyorsa.
Hilal çattýðýnda kaþýný
Güneþ gerilir mi önüne, hatýrýna.
Ve susmak adamlýksa,
Sen hatýrý sayýlýr bir aþka yenilirken
Hiç ihtimal býrakmýyorlarsa anlaþýlmana…
Yaþamayý... ulu orta, sere serpe
Delirmiþlik sayarsa el, alem
Bu basit ve düz duygularýna
Aldýrmayacaksa þimal yýldýzýn
Bakmayacaksýn etrafýna
Çýkacaksýn gören gözüne mil çekip
Bildiðin kaç dað kaldýysa
Aklýný oynattýðýn çobanlýðýna…