KARANLIKLAR AYDINLIK OLUR
Acýmasýz beton yýðýnlarý arasýnda,
Zorda kalan bir kedinin feryadý,
Horoz seslerini bastýrýyordu,
Gecenin düðümlendiði bir anda…
Hilal korkuyla gizlenmiþ,
Meydan karanlýklara kalmýþ,
Yýldýzlar at koþturur,
Güneþten uzak vadilerde,
Koyunun olmadýðý yerde,
Keçiler kendilerini
Abdurrahman Çelebi zannedermiþ.
Büyük karmaþýk þehirlerde;
Araba çýðlýklarý hiç susmaz,
Eksoz dumanlarýný kusarmýþ,
Uykudaki masum insanlara…
Hýrsýzlar çetesi köþe baþlarýnda,
Baþlarsa masumlarýn savaþýnda,
Kimini uyku tutmaz, sýcacýk yataðýnda,
Can yongasý iki dudaðýn arasýnda…
Kimi hayal kurar, kuþ tüyü yataðýnda,
Kimini aþk sýmsýký tutar býrakmaz,
Gecelerini aðlatýr, uzatýr da uzatýr,
Sabah bir türlü kapýlarý çalmaz,
Garibimin yüzü hiç gülmez…
Kararsýzlarýn kararsýzlýðý yok mu?
Hep borsayý alabora eder,
Tarladaki tohumun hesabýný,
Toprak uyanmadan satar…
Kimi topraklar ansýzýn,
Bir baskýn bekler geceleri,
Depremin salladýðý þehirler,
Korkuyla uyumaz çadýrlarda.
Þöhretler, þehre inemez korumasýz,
Masumlarsa ayaðýna ayakkabý bulamaz.
Ýnsanlar, umutsuz umutsuz dolaþýr,
Kendine çeken hayal vadilerinde…
Ölümün sýcaklýðýný görürüm,
Kanatsýz köprüler altýnda.
Sahte iltifatlar, kararmýþ ekranlar,
Emniyetsiz sokaklar,
Tütmeyen hüzünlü ocaklar…
Ýntihar sesleri yükselir,
Her gün asma köprülerde,
Gönül köprüsünün örenlerinde…
Kimileri yok olmanýn endiþesiyle,
Kimileri þöhretin sarhoþluðuyla,
Ruhun altýndaki beyni görmeyerek,
Kendini suçladýkça suçlar…
Þehirler korkuyla köylere kaçar,
Köyler de þehirlere,
Köyde aða olan, þehirde efedir,
Þehirde çete olan, köyde tefedir…
Sosyal sýnýf ayrýmý,
Piramitlerin tepesinden baþlar,
Altta kalanýn caný çýksýn misali,
Kralýmýz öldü, yaþasýn yeni kral…
Hak, adalet mi? Býrak bu boþ laflarý,
Bana paradan, makamdan
Ve doyumsuz isteklerden bahset.
Yaðla yaðlanmaktan,
Sigarayla dumanlanmaktan…
Adam öldürmek mi?
Onlara výz gelir,
Vahþet þerbetini içenler,
Vampirleþir kýsacýk yaþamlarýnda,
Cinayetler, faili meçhuller diz boyu,
Ölen neden öldüðünü,
Öldüren de neden öldürdüðünü
Hiçbir zaman bilmeyerek…
Kaf daðýnýn arkasýndaki devler
Ve Anka kuþlarý görünmezler,
Bir gün tepenize yuva yaptýklarýný
Ve baþaklarý yaktýklarýný,
Kadýn ve çocuklarý öldürdüklerini,
Aklýnýz önünüze akarsa görebilirsiniz.
Mýsýr ahalisinin sessizliði
Ve acýmasýzca köleleþtirildiði,
Yere batasý isyankâr gururlarý,
Boðazlarýna geçirilen,
Firavun’un esaret halkasý,
Esaret zinciri boðdukça boðar,
Arkasýndan zulüm iþkence doðar.
Hürriyetten kaçmak,
Ta çukurun dibine kadar,
Esareti özgürlük diye yutturmak,
Piramitlerin gölgelerine yaslanarak…
Düþüncesiz beyinlerin,
Boþ boðazlýklarý yüzünden,
Çölde dolaþmalar dolaþmalar;
Gurur, kibir ve itaatsizlik,
Haktan kaçan yaban merkepleri misali,
Tevhidin yükselen tekbir sesleri,
Duyulmaz olur,
Maðaranýn derinliklerinde…
Bütün bunlara inat,
Musalar, Harunlar bunu baþardý,
Ýnancýn azminden hiçbir þey kurtulamadý,
Unutma! Haktan kaçanlarý,
Kýzýl denizler boðar.
Asanýn karþýsýndaki,
En büyük silahlar,
Sessizce donakalýr
Ve sahipleri hakký tutar kaldýrýr,
Ötelerin ötesine gidebilmek için
Bataklýk vadisinin ortasýnda,
Dev dev gemiler yapýlýr…
Geminin ruhunda sular yükselir,
Onunla insanlar yücelir,
Yüceler yücesine…
Karanlýklar aydýnlýk olur,
Gecelere set çekerek…
25.08.1998
Ýstanbul
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.