Altı delik sala.
Kuþa benzer halimiz yok ahbab
Garibe çýkmýþ adýmýz birkere, iki kere
Uçuruyorlar elleriyle gözleriyle
Kanatlarýmýzda rüzgarýn özü yok
Gölgemiz þarkýsýný söyler… rüzgarýn güvertesinde.
Siliyorlar yeryüzünden þevkimizi
Gün batýmýnda kuçak dolusu ser-sefil
Özümüzü anlatamaz, gönlümüz dilbere
Hayat gerçek yüzünü saklamýþ zamanýn ötesine.
Hani avuturlar ya o küçük çocuðu
Somurur durur günahsýz emziðini
Yakasýna takýlan nazar boncuðunu
Unutur... yapar yine herzamanki bildiðini.
Ne büyümeyi bildik, ne küçülmeyi
Ne sevmeyi bildik, ne sevilmeyi
Umut aðacýnda, unuttuk gülmeyi
Kýþ umurumuzda deðil, unutamadýk bir seni.birde cemreyi.
Sen unuta bildin mi diye sorma bana
Çok zor... anlatmam, dört yanýmda dört yama
Bak bakalým çingenem son defa þu efsunlu fal’a
Sen bin, ben inerim þu altý delik sal’a.
Kim gider bilmem.. kim götürür mezara.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.