Çok eskilerden kalma kuþ tüneði harabe,
Su arkýyla kurumuþ,
Çarklarýyla paslanmýþ,
Derin uyku semesi taþlarýna yaslanmýþ,
Deve dikenleriyle sarýlmýþ dört yanýndan...
- Dur duraksýz dertli dolap
Bak, nasýl da uslanmýþ,
Dedim ve sustum o an...
Bakýþlarýma çöreklendi bir çakýr yýlan,
Geçmiþi yorumladý,
Geleceði de...
Çocuksu anýlardan günüme taþýdýðým,
Çarka vuran su sesi,
Buradan olabilir...
Aklým,
Kelebeklerin pýr pýr eden kanatlarýnda,
Tekleyen sargýn yüreðimse,
Çiçeklerin hem alýnda,
Hem morunda kalabilir...
Susayan dizelerim,
Hal diliyle öðütçü böyle harabelerde
Eski bir fotoðraf gibi solabilir...
Kendime saklardým ya en görkemli esini,
Ýtiraf etsem korkarým,
Deðirmencinin ruhu
Sesime gelebilir...
Yeni yeni kavrýyorum,
Ezelin birikimini
Ebedî kýlmanýn sýrrý,
Þimdi yaþamak þimdiyi;
Alýcý kuþlar uzun emelli avlarýný,
Taa can evimizde bulabilir...
Bir nefes sonrasýna kimin garantisi var
Ve Dünyâ kökten bizim olsa ne yazar ?..!
De bana Gülüm !...
Ölüm var bre,
...........ölüm ...
...............ölüm !...?