Uhud!
Çok þiddetli bir savaþ oluyordu Uhud’da;
Yetmiþ iman askeri soluyordu Uhud’da.
Rasûlullah s.a.v. bir ara zýrhýna darbe yedi;
Parçasý gül yüzüne battý ve eza verdi.
Ebu Ubeyd’e onu diþleriyle çýkardý;
Öndekiler döküldü elim bir acý sardý.
Nur yüzü kanýyorken geldi baþka bir darbe;
Ýnci gibi diþleri oluverdi harabe.
Ashap dedi bunlara beddua et hak Rasûl;
Acýmadan bizleri kýrýyorlar bak Rasûl.
Hayýr, onlar bilmiyor gaflet içinde böyle;
Allah’ým tarafýndan hakka hidayet eyle.
Þahsýna gelen acý hiçte deðil önemli;
Ýnsanlýða rahmettir daim gözleri nemli.
& Hendek!
Hicretin ilk beþ yýlý, müþrikler çýktý yola;
Medine’yi sardýlar ve durdular kol kola.
Müslümanlar hendekle, savundu Nur þehrini;
Vaziyet çok vahimdi, üzdü rahmet nehrini.
Öðle, ikindi, akþam, geçti kazaya kaldý;
Sebep olan kâfirler, elim beddua aldý.
Uhud’da kaný aktý, ama önem vermedi;
Burada Namaz geçti, gözü bir þey görmedi.
Rahat kâþanelerde geçiren namazýný;
Çok arar ahirette, Þefaatin azýný.
Dininin direðini, yýkan duysun bu sesi;
Ýsterse keyif çatsýn, ister gitsin neþesi.
Hata kusur var ise, Garibi’nin eksiði;
Her zaman kýrýk zaten, beþiði ve eþiði…
Garibi-Salih Yýldýz……20.01.2009
.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.