Ey Musa
Sesimin çýktýðý kadar
Soluðumun yettiði kadar
Müþtekiyim
Seni hiç edip zulmü giyinerek
Yeri göðü ve Süleyman’ýn karýncalarýný incitenlerden
/Asaný vurup kýrdýðýn nefislerine yeniden
Yenik düþerek katilleri yüceltenlerden
Ey Musa
Sen böyle olsun dilemedin þüphesiz
Senin kavmin savaþ açýp helakýný dilediðin
Firavunun safýna geçti
Artýk senden deðiller onlar
Senin kavlince uyanmýyorlar sabahlara
Býldýrcýn eti ve kudret helvasý deðil
Ýnsan eti yiyorlar ya Musa
Kan içici iþtihalarýyla seni çoktan unuttular
Ýyiliðe kör davetine saðýr oldular
Tevrat’ýnýn haini bir kavgayý kuþanýp
Dünyaya kafa tutar oldular ya Musa
Ey Musa
Her biri belam kesilip
Döndü topuklarýnýn üzerinde
Ýstikametini terk edip
Ýblisin ipini çekiyorlar boyunlarýna
Ey Musa
Senin firavunlardan kurtarýp
Dirilttiðin mazlum ve esir kavminin çocuklarý
Her köþe baþýnda yeni bir firavun oldu
Sindirdiðin tanrýsýný ölgünleþtirdiðin Samiri
Çoðaldý dünyaya hükmeder oldu /ya Musa
Sen Tur’a gittiðinde
Azýp nankörlük edenler
Davetinden yüz çevirip önce
Nefislerini ve hevalarýný put edinenler
Yine düðmelerini yanlýþ yerden ilikleyip
Yoldan çýktýlar
Ýnatlarýný ve kanlarýný kutsayarak senden sonra geleni
Davetsiz sayýp katlettiler ya Musa
Bela üstlerine yaðdýkça
/daha çok bela olmak için azdýlar ya-
Musa müþtekiyim kavminden
Bozdular sana indirileni
Ve iklimleri renkleri
Tohumlarý bozdular ya Musa
Ya gel Tur’dan boz bu zulmü
Ya da ver asaný biz bozalým bu oyunu