‘’Çanakkale ye gidecek bir araba lazým!’’ Dedim… ‘’Olur’’ dediydi garibim, arabasýnýn durumunu düþünmeden.
Gece vakti çýkmýþtýk yola. Daha köprüyü geçer geçmez, Su koy vermiþ ti arabanýn motoru, Kalmýþtýk yol kenarýnda. Saða el ettik yok! Sola el ettik kimse durmaz!… Cigara da yok aksi gibi, nasýl olurdu ki sabah?
Gün ýþýrken sýcak ekmek buldum, Mahalle arasýndaki bir fýrýndan. Bölüþtük, yedik, dertleþtik, Zaten hep böyleydik. Güneþin farklý doðacaðý sabahý beklerdik. Göreni hayrete düþüren bir gayretin sahibiydi. Eli titrer, ayaðý titrer, Ama o hep çalýþmak lazým der, Herkesten önde giderdi.
Bu heyecan bu bedene sýðmazdý, sýðmadý da. Yýrtýverdi bir sabah hakikat perdesini, Düþüverdi ahret yoluna.
Giden kim bilen yok omuzlarda, Hýçkýrsan ne olur dost omzunda? Dönüþü olmayan yolculuðunda, Abdullah SESSÝZ, Biz sessiz…
Ýnna Lillah ve Ýnna Ýleyhi raciun
ABDULLAH SESSÝZ in anýsýna 31.12.2008
Erkan ÇEVÝK /Aralýk 2008
Sosyal Medyada Paylaşın:
bağımsıztürk Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.