Tâ eski zamanlarda, yoldan geçen birisi,
Þahit olmuþ bir þeye, bakýn nasýl gerisi...
Bahçeli, hoþ bir evin tam önünden geçerken,
Gözleriyle etrafý ince ince seçerken;
Bakmýþ, adamýn biri çekip türlü zahmetler,
Yapýyor anlaþýlmaz, bir garip hareketler.
Merak edip sormuþ ki; "Kalmaz pâyinde deri,
Niçin tepiniyorsun böyle ileri geri?"
Demiþ; "Keçe teperim her gün ben bu kararda,
Sýkýþtýrýp iyice, satýyorum pazarda.
Fâni dünya deðil mi, yoktur bu sözde þaka,
Kazanýyorum böyle üç-beþ kuruþ nafaka..."
"Baþýndaki çýngýrak neye yarýyor peki?
Koyunda olur, lâkin, insanda deðil vâki!.."
"Çýngýraðý baþýma taktým ki ses çýkartsýn,
Ben böyle saða sola sallandýkça ses artsýn.
Komþu bahçelerdeki meyveye ve ekine,
Gelen kuþlar böylece, sesten korkup, çekine...
Sahipleri rahatça iþlerine gidiyor,
Tabi karþýlýðýnda biraz ücret ödüyor...
Fâni dünya deðil mi, neye yarar fiyaka,
Kazanýyorum böyle üç-beþ kuruþ nafaka..."
"Ya sýrtýna özenle vurduðun o yük nedir?
Bir de onu taþýrsýn üþenmeden nicedir..."
"Sýrtýmdaki yayýktýr; yoðurda su katarým.
Çalkandýkça yað çýkar, pazarlarda satarým.
Fâni dünya deðil mi, benzer kurulmuþ faka,
Kazanýyorum böyle üç-beþ kuruþ nafaka..."
"Nedir peki elinde o döndürüp durduðun?
Kendini paralayýp, zahmet çekip, yorduðun..."
"Elimdeki bir kirman, ziyan etmem günleri,
Eðirdiklerim ise komþularýn yünleri...
Götürüp veriyorum yünleri ip edince,
Ücretini öderler ipi teslim edince.
Fâni dünya deðil mi, ha âmirsin, ha saka,
Kazanýyorum böyle üç-beþ kuruþ nafaka..."
"Dikkat ettim birazcýk, boþ durmuyor dilin de,
Nedir mýrýldandýðýn, bunca iþle elinde?"
"Hatm-i tehlil okurum, dilim zikretsin diye,
Ýsteyen kimselere ediyorum hediye...
Çeþitli hediyeler veriyorlar onlar da,
Ýstemem diyorsam da, ceplerim var yanlarda...
Fâni dünya deðil mi, geldik þehr-i firâka,
Kazanýyorum böyle üç-beþ kuruþ nafaka..."
"Gözlerini nedendir çevirirsin her dem ki?
Bir de bunun sýrrýný haydi söyle madem ki..."
"Komþu çocuklarýný takip etmek içindir...
Yine merak ederek sorarsan ’bu niçindir?’
Bakýcýlýk yaparým, tutarak böyle nöbet,
Onlarý tehlikeden korumak gerek elbet...
Bunlar çocuklarýdýr; onlar aðalar, beyler...
Veriyorlar karþýlýk ufak tefek birþeyler...
Fâni dünya deðil mi, düþmem asla nifâka,
Kazanýyorum böyle üç-beþ kuruþ nafaka..."
Bütün bu cevaplarý dinleyen kimse durmuþ,
Artýk son sorusunu hayret içinde sormuþ:
"Dünya fânidir diye ediyorsun da iman,
Ya fâni olmasaydý, ne yapardýn o zaman?.."
"Dünya fâni olmayýp, sonsuz olsaydý eðer,
Tedbirimi alarak, verirdim öyle deðer...
Rýzýk kazanmak için acep haddi mi aþtým?
Fâni olduðu için bu kadarcýk uðraþtým!.."
...
Birazcýk abartýlmýþ olsa da bu hoþ kýssa
Anlatmýþ hâlimizi aslýnda net ve kýsa,
Sýfýrý tüketiriz, geçici dünya için,
Soran var mý kendine, "geldik velâkin, niçin?"
Ýþi abartmasak da biz zâhiren bu kadar,
Bâtýnen düþüncemiz böyledir leyl ü nehâr...
Hicran Seçkin
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.