Aziz dostum H.Marulcu’nun anısına…
Ölüm nefesi tuttuğunda ayrılığa kim mani olabilir
Ve kim kavuşacağı yeri bilebilir önceden
Bir mıknatıs gibi çekerken kendine
Kendimiz koşmaktayız çoğu zaman kendi adımlarımızla ölüme
Kaç fasıldır söylenir bu söz bilinmez
Ama asla inanmak istemeyiz bir lahza olsun ölüme
Dur durak yok gibi yaşarken mevsimleri devirerek
Üzerimize çullanacak olanı davetteyiz habire
Bir can kafesi daha boşaldı bir sebepten
İşte en mahir anlatım bu olsa gerek hepten
Gün sadakatini tamam eyleyip geçerken
Hazların ve hüzünlerin ancak izi kalır üzerimizde
Kimi mısmıl bir hayvan gibi teslimdir biçare
Biperva karşı durmak ister kimi nafile ölüme
İkrarı yok bir karardır her ölüm mecrasında
Her ölüm kendi dünyasından çıkarken ebedi hayata