kasev
ISLAK CESET
kasev

ISLAK CESET


ISLAK CESET

Caddeler başıboş yağmursa oluk oluk
Her damlada bir kasvet bir intizar bir soluk

Dallar karmakarışık yapraklar yerde, cansız
Müjdelenen bahardı hazan geldi zamansız

Simsiyah bir gelinlik giymişti sanki dünya
Çırpınış boşunaydı ne hayaldi ne rüya

Ne gül kokusu vardı ne de cıvıltısı bir kuşun
Bir motor gürültüsü bomboş geçen dolmuşun

Yalnızlık sarmıştı her yanı katmer katmer
Yağmur nazlanıyordu topraksa onu bekelr

Bir adam yürüyordu ağır ve düşünceli
Esir etmişti onu yerde sürünen gölgesi

Çıldıran şimşeklerle ilgilenmiyordu bile
Başını kaldırıp da bir kez bakmadı gökyüzüne

İçinde ki kasırgaydı fakat beden çok sessiz
Bir hıçkırık sesi geldi birden belli belirsiz

Belli ki ağlıyordu kim bilir neydi derdi
Bu garibi hangi kul acılara terk etti

Yağmur yavaşlıyordu dinecekti nasılsa
Yığıldı kaldı birden soğuk parke taşına

Kurtarmıştı ruhunu vererek son nefesini
İbret diye bıraktı o ıslak cesedini

Terkedip gitmişlerdi kalmıştı tek başına
Tabut bile yalnızdı o musalla taşında

Ne ağlayan göz vardı ne de sızlanan yürek
Mezar kazan iki kişi bir kazma bir de kürek

Yalnız gelen o yağmur çekip gitmişti bile
Giderken beraberdi o garibin kalbiyle

Kadir Albayrak

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.