kaðýthane çayýrýnda kurban kesen eller güvercinler uçurur huþu içinde istanbul da bir þenlik vartavar bayramý…
peþkiri sarkar emektar duvardan su çeker cezveyle maþrapaya kuzinede gartolun kokusu semaverde çay sinide de diyarbekir çörekleri…
dudaklar ýsýrtan yüzüyle daþom iki dirhem bir çekirdek yürekteki çardak çam yeþili yaz kýþ hep
daðýnýk dizilmiþ plastik saksý çiçekleri gibi oraya buraya sarkar fýrsatçý falcýlar bir avuç baklayla gelecek umutlarý sular
en yanýk sesleriyle buðular çýkarýp incil’den pasajlar dillendirir dilenciler ha babam de babam keselerinin karný þiþer
renkli þekerler gibi etrafta savrulmuþ seyyar satýcýlar pamuk kos helvacýlar macuncular albeni kokusuyla haþlanmýþ mýsýrcýlar en fiyakalý elma þekerciler -ki vartavar’dan önce elma yemek yasak…-
beri yandan maðrip maymunlarý… öte yandan yýlan oynatýcýlarý… kýlýç yutup vücutlarýna þiþ saplayýcýlar alev fýþkýrtan ateþbazlar telde cambazlar çinli sihirbazlar arap hokkabazlar ya hak yek emel icra-i sanat
niyetçinin baþýna birikmiþ kýsmeti açýlan kýzlar…
testilerle daðýtýlýr bedava þarap yürüyen fýçý olur adamlar atarlar birbirini dereye gülüþleri ayyuka çýkar neþe içer yer gök
*surp garabet’ten getirilen gümüþ tepsilerde kutsal helva ve hasýr sepetlerde kutsal sakýz daðýtan defne baþlý huri kýzlar
katýrlarýn eþeklerin sýrtýnda oturtulup samandan yapýlma yastýklar baðlanmýþ gençler önce ateþe tutulur sonra bir sitil su boca edilir çýldýrmýþ gibi kaçarken saða sola
nihayetinde sona erer su savaþlarý horonlar tepilmeye baþlar tulum eþliðinde karadeniz gibi dalgalanýr halay çekenler