martýlara köpüklere takalara eþ
uçsuz masmaviliðe
ve balýkçý avuçlarýndaki o sahiliðe seyran
al þarap lekesinin altta kalaný
ýslatýlmýþ kaðýt mendille
hani ne kadar silersen sil yine çýkmayan
o ucuz o tahta o kanepeler var ya
deniz kýyýlarýnda...
yaþsýz pýrýl gözlerinin
en kuytusuna batarken akþam güneþi
kirpiklerini bile kýrpmayan
kýsa kýrpýlmýþ kara saçlý baþýný kýz
umduðunu bulduðu bir omuza dayar ya
mevsim üþür de üþümez hani onlar
hani hiç konuþmazlar sýmsýký
farkýna varmazlar hani aðýr aksak
önlerinden az evvel bir þair geçtiðinin
dönüp dönüp baktýðýna gülmezler
bilmezler dönüp dönüp öldüðünü onun
yine yine yeniden
aþkýn kuyularýnda...
ve vapur düdüðünü çalar
kýyýlar kayalar þairin sýktýðý her iki aya duyar da
onlar duymaz ya hani
hani duymaz
-sýmsýký susar kulaklarý mutluluklarýndan-
en bahar’lý aþklar bunlardýr iþte
iþte en pahalý aþklar bunlar...
bir kez kazanmaya gör yüreðinin teriyle
satamazsýn avcuna servet saysalar
satamazsýn
yol kenarlarýnda...
JD