İnceden Sesler / Sessizliği Yeğler
biri beni fark etsin diyor gibi
güleç
içinde keskin burgu hançeri
yüzünde ýþýk yalancý
utanmadan anlatýyor kýzcaðýz
keskinden daha ince
yalnýzlýðýn deðirmen taþý
iki tonda yansýyor yüzüne
öðütüyorlar diyor beni
kara bahtým gibi ömrümün kara taþlarýný
sense bir avuç un beyazdan daha belirgince
telaþýn var
anlamlý konuþuyor dudaklarýn
diyorsun
bir avucundan da ne olacak
eser kalmaz her þey yavaþlar birinde günün
siyahý ve beyazý korkulu düþlerin
dönen bu taþlar da eriyip bitmeyecekler mi bir gün
masanýn koltuk yanýnda sen
derin ve yeþil bakýþlarýnda ben
anlat diyesi geliyor daha da anlat
insanýn içinden Gökben haným
anlatsam da dinleyenim olsa diyor gibi sesin
þu kýsacýk
bir çay sunumluk ânýnda senin ve benim
beyazý senden bana
siyahý benden sana düþüncelerin
daðlar kadar yük yükledin sýrtýma
bir güzel kýz Gökben
gençlikten ortalara dem almakta
hüzünden sakýnýp saklarken avurtlarýný yalancýktan
anlam katmaktalar yaþamlarýna nicelerinin
yaþamdan anlayanlarýna
iþsiz kýzlar her yerdeler
ince narin elleri
ince dal bedenleri
sessiz ve yine inceden dilekleri
bir yaþam daha gelip göçer bir yerlerden
penceresine bir serçe konar
ve av peþinde bir kedinin sinsi titremeleri
23 ekim 2010 Denizli
Sosyal Medyada Paylaşın:
mehmet necip özmen Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.