İSTANBUL VE SEN
Bir gece vakti,
Çamlýca tepesine çýktým.
Pýrýl pýrýl gökyüzünü seyre dalýp,
Tek tek yýldýzlarý topladým.
Yine de,
Gözlerinin ýþýðýnda kaybolup,
Bize dair hayaller kurarken ki kadar
Gülmemiþti yüzüm.
Hazerfan oldum,
Galata’dan býraktým kendimi.
Süzülüp beyaz bulutlarýn arasýnda,
Kýz Kulesi’ne kondum.
Yine de,
Çýrýlçýplak uzanmýþ,
Tenin tenime deðerken ki kadar,
Yüzmemiþtim
Haz denizinin en derinlerinde.
Pierre Loti’de oturdum.
Dumaný tüten çayýmý yudumlarken
Boðazdan geçen vapurlarý seyrettim bir yandan.
Yine de,
Yaþlý gözlerle sana sarýlýrken ki kadar,
Huzur kaplamamýþtý içimi.
Tüm saraylarýný gezdim Ýstanbul’un.
Yine de,
Tüm ihtiþamýnla karþýmda durup,
Bana gülümsediðin zamanlar ki kadar,
Büyülenmemiþtim.
Vapurla Kadýköy’den Eminönü’e geçtim.
Son parça simidimi atarken martýlara,
Onlara nazire edercesine oyunlar oynayan
Yunuslarý gördüm.
Yine de
Ýlk elele tutuþtuðumuz gün kü kadar
Heyecanlanmamýþtým.
Ortaköy’de kahvaltý ettim.
Yine de,
Yanýbaþýmda uyanýp maðrur gözlerle
“Günaydýn sevgilim” dediðin ki kadar
Güzel baþlamamýþtým yeni güne.
Bazen uzaklaþmak da istedim bu þehirden.
Gürültüsünden, hengamesinden…
Yine de,
Seni özlediðim kadar þu an,
Özlememiþtim Ýstanbul’u.
23.10.2008 / 14.42
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.