Ankara da bir martı hikayesi
ANKARA DA BIR MARTI HiKÂYESi
Engin denizler çaðýrýr onu,
Ufuk çizgisinde sonsuzluk yatar,
Ama ayaklarý bir derenin çamurunda, Gökyüzü dar, su bulanýk, hayaller yarým
Bir kamyon peþinde geçer günleri,
Balýk kokusuna yazýlmýþ kaderi,
Engin mavilerden koparýlmýþ bir yürek,
Küçük bir dereye hapsedilmiþ özlemler
Ey martý, kanatlarýn var hâlâ,
Neden gökyüzünü deðil de yolu izlersin? Neden göklerde süzülmek yerine,
Bir çayýn kýyisýnda unutursun kendini?
Belki insan gibisin, ey martý,
Kendi hapishanesini yaratýr insan da,
Büyük düþler kurar da küçük yaþar,
Bir yalana sarýlýr, hakikati unutmuþçasýna.
Bir dereyi deniz bellemek mi zordur?
Yoksa denizi terk etmek mi?
Yaþamak, her iki halde de bir acýdýr,
Ama acý, hayatta kalmanýn bir diðer adýdýr.
Martý, bir kamyonun arkasýnda,
Ýnsan, bir düzenin içinde,
Hepimiz biraz sürgünüz kendimizden,
Ve biraz tutsak, yanlýþ denizlerden.
Oysa bir gün kanat çýrpmayý hatýrlarsak, Gökyüzü hâlâ mavidir,
Ve deniz, unuttuðumuz kadar engindir.
Mavi Þair
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.