Bir ceket var dolapta, eski mi eski, yýrtýðý yamalý; Her bir dikiþ, ömürden koparýlmýþ bir düðüm gibi. Hayat da öyle ya, nereden tutsan elinde kalýr, ama gene de sýrtýnda taþýr insan, görünsün diye sahte bir þýklýk.
Sokak lambasý göz kýrpýyor tembelce, ne masal ne romantizm; þehir kendi karanlýðýný örtmeye çalýþýyor. Bir yandan bir köpek havlýyor, öte yandan kedi, ikisi de paylaþýyor ayný sessizliði.
Köþe baþýnda mahallenin çocuklarý, düþleri tazecik, her gol bir yýldýz asýyor geceye. “Kim gol attý?” diyorum içimden, kim bilir, belki de hiç oynamamýþýz bu maçý.
Bakkal Rýza kepenklerin arkasýnda, bir ekmek uzatýyor, ve her zamanki gibi bir laf patlatýyor: “Bugün de geçti be abim, yarýn var mý bakalým?”
Yürüyorum sonra, ayaklarýmýn altýnda taþlar, ama kafamýn içinde yýðýnla soru: Bu hayat ne zaman düz gider? Yoksa bana hep yokuþ mu? Sonra anlýyorum, düzlük yokmuþ meðer, biz sadece alýþmýþýz yalpalamaya.
Ceketimi sýrtýma geçiriyorum, eski dikiþler göz kýrpýyor, ama hâlâ taþýrýz birbirimizi. Ne kadar eskise de, onun da bir hikâyesi var, týpký benim gibi.
Sosyal Medyada Paylaşın:
Yazan Adam Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.