olur da gidersen bir gün;
ve dönemeyeceðin kadar ölürse ayaklarýn
avuçlarýn çizgilerini o gece bana okutmadan
bir mevsimin diðeriyle yer deðiþtirmesi kadar olaðan
yani zaman yani bir ân yani kan
ve tütün sarýsý kadar sýradan
bir leke kalýr da iðrenirsem hâlâ parmaklarýmdan
ciðerlerimin caný hâlâ duman çekerse ardýndan hele
karþýmda kâh mavi gülümseyen
kâh gri diþlerini fýrçalamamýþ
kâh akþamlardan kalma suratsýz deniz
yarýlmazsa karnýnýn tam ortasýndan
ve kusmazsa ölü martýlarýný bir bir
yosun kokmazsa sabah sabah denizsiz kentler bile
caddeler hâlâ kalabalýk olursa
kadýnlar hâlâ þýk erkekler hâlâ alýþýk
okullar hâlâ açýk meyhaneler sarhoþ cepler boþ
minareler uzun olursa
bir þiiri çözümlemeye soyunursa edebiyatçýlar
ve soyunmazsa sokak lambalarý yalan ýþýklarýndan
annen aðlayarak beni arayacak olursa
duyacak olursa telefonun zilini
duyacak olursa kulaklarým
komþu evlerden týkýrtýlar duyacak olursa
duymamasý gereken ne var / ya hepsi yârsa?
hatta nerede bir keman çalýnýrsa onu da hâlâ;
yani hâlâ hayata dair bir umudum kalýrsa
bu pekâlâ
seni hiç sevmemiþim demektir.
ya
henüz ölmemiþ ayaklarýnýn
yol yapmamýþ kokusu
ya da...
ölümünün soðuk korkusuyla yazýlmýþ þiirin
okunaksýz
ve çok dokunaklý tortusu.
JD
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.