Ulvî hicran bendeki; tebessüme yok hacet,
Gözyaþýnýn kýymetsiz olduðu iklimdeyim.
Baltaya aþýk aðaç, lüzumsuz mukâvemet;
Arzý-ý halin töhmet kaldýðý mezâlimdeyim!
Ruhani miras derler, yenilmekteki hüner,
Galip olmayanlarýn, bir ömür elçisiyim.
Tevessüle inayet, eldeki son mücevher;
Müteessir kalplerin, yýlmaz söz bekçisiyim!
Mücbir istikâmettir, sâlâsýz her intihar,
Þu hatýra çölünde, rehber ayak iziyim.
Sökük kalbin yamasý, sedâsýz her inkisâr;
Þifâsýz yaralarýn, yeryüzü deniziyim!
Yalnýzlýk þerbet gibi, fakat mel’ûn bir zehir,
Meftâsýný gizleyen çehrenin çizgisiyim.
Sönmüþ her ýþýðýný, benden al dil’hûn þehir;
Çýtý çýkmayan ölü zümrenin ezgisiyim!