Boþ bir kaðýtta buluyor kendini,
Anýsýna yaslamýþ kalemini, silgisi yok ki derdini silsin.
Elleri, titreyen elleri ile geliyor öfke, yakasýndan tutuyor deliliðinin, savuruyor bir hatýradan bir diðerine.
Derinlerden korkuç çýðlýklara binmiþ dört nala sürüyor üzerine. Yaz diyor durma, bekleme, karala, çiz ama yaz kelimelerini.
Ne olursa yaz. Bitik bir rüya yaz. Ay’ýn ardýnca düþen Güneþi,
Çiçeðin suya hasretini yaz.
Gecenin sabahý gözetlediði saatleri yaz.
Kaçýna þahit oldun bu saatlerin? Yaz!
Meyus, yolsuz bekliyor cellatýn kucaðýnda. Kalemini yaslamýþ anýsýna.
Oysa þuradaydý kelimeleri, gönlün kuytusunda duruyordu.
Kalemini, düþmanlarýný kýlýçtan geçirir gibi savurdu, yýrtýp attýðý kaðýtlarý arasýna. Bir kaç harf, bir kaç kelime kýrýntýsý kalmýþ olmalýydý buralarda.
Açýk unutulmuþ penceresinden gelen tanýdýk bir koku. Ardýndan nazik bir esinti, ýsýrýlmýþ, kanayan dudaklardan, uzanýyor cansýz ellerini tutuyor usulca.
Özlediðini anýmsýyor derinden, pencereye koþuyor gözleri, Tüm kelimelerini buluyor bir kadýnda. Kadýn, bir bavul dolusu kelime ile geçiyor hayatýnýn önünden.
Yere saçýlmýþ bir kaç kelimenin elinden tutuyor gözleri
Bir arada kalmaya dayanan “Seni çok özledim” cümlesini.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.